1. Hukuk Dairesi 2014/1896 E. , 2015/1521 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : DÜZCE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2011/158-2013/642
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar mirasbırakan ............"nun dava konusu 341 parseli davalı Rafet"e; 133 ve 342 parselleri davalı ............"e ve 155 parseli de davalı ..........."ye aslında bağış olduğu halde ölünceye kadar bakma akdi göstererek devrettiğini, davalıların mirasbırakanın torunları olduklarını, mirasbırakana davalıların babası olan dava dışı ........... tarafından bakıldığını davalılar tarafından bakılmadığını, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde yapıldığını ileri sürerek pay oranında tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tenkis istemişlerdir.
Davalılar, ölünceye kadar bakım sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirdiklerini, mal kaçırma ve muvazaa iddialarının da asılsız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraflarca temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ............."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkin olup davacılar, mirasbırakan..........."nun dava konusu 341 parseli davalı ................"e; 133 ve 342 parselleri davalı ..........."e ve 155 parseli de davalı ....."ye aslında bağış olduğu halde ölünceye kadar bakma akdi göstermek suretiyle devrettiğini, davalıların mirasbırakanın torunları olduklarını, mirasbırakana davalıların babası olan dava dışı .......... tarafından bakılıp, davalılar tarafından bakılmadığını, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde yapıldığını ileri sürerek pay oranında tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tenkis istemişlerdir.
Davalılar, ölünceye kadar bakım sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirdiklerini, mal kaçırma ve muvazaa iddialarının da asılsız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 133, 155, 341 ve 342 parsel sayılı taşınmazları mirasbırakanın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde davalılara temlik ettiği saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Davacının temyiz itirazına gelince, dava konusu taşınmazların değerleri ayrı ayrı belirlendiği ve harç da ikmal edildiği gözetilerek her bir davalıya temlik edilen taşınmaz için o davalı yönünden davacı lehine vekalet ücreti taktir edilmesi gerekirken taşınmazların tamamının toplam değeri üzerinden pay oranında vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından mahkeme kararının hüküm kısmının 4. fıkrasında yer alan "Davacılar kendini vekille temsil ettirdiğinden ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ye göre hesaplanan 6.194,98 TL vekalet ücretinin her bir davacı için ayrı ayrı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine," ibaresinin çıkarılarak yerine 4. fıkra olarak "Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre 7.979.67-TL nispi vekalet ücretinin davalı ..........."den; 8.765.25-TL nispi vekalet ücretinin davalı ............"ten; 7.516.00-TL nispi vekalet ücretinin davalı Senai"den alınarak davacılara verilmesine" ibaresinin konulmasına, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.