20. Hukuk Dairesi 2016/11172 E. , 2017/4105 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, .... köyü sınırları içerisinde bulunan ve kadastro sırasında tescil harici bırakılan ekli krokide (A) harfi ile belirtilen taşınmazın il mera komisyonu tarafından mera olarak tespit edildiği, yapılan tespitin yanlış olduğu, taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı ve Devlet ormanı olduğu iddasıyla, mera tespit ve tahsis kararının iptaline, taşınmazın orman niteliği ile tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu Kastamonu ili, Seydiler ilçesi, Mancılık köyünde bulunan ve kadastro sırasında tescil ve sınırlandırma harici bırakılıp, fen bilirkişiler ...."nın 14/11/2014 ve 12/01/2015 havale tarihli rapor ve eklerinde yer alan krokilerinde (X) ve (Y) harfleri ile gösterilen sırasıyla 143.174,697 m² ve 247.490,621 m² yüzölçümlü taşınmazlara ilişkin il mera komisyonu tarafından yapılan mera tespit ve tahdit çalışmaları ile tahsis kararının iptaline, iş bu taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, mera tespit ve tahsis kararının iptali istemine ilişkindir.
Yörede, 2004 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; Dairenin geri çevirme kararı üzerine çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 2016 yılında 5602 sayılı Kanuna göre yapılan tapulama çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan yerlerde yapılan arazi kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmaz hakkında 241 ada 1 parsel sayısıyla kadastro tespit tutanağı düzenlendiği belirlenmiştir.
Bilindiği üzere kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi, aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiş, kadastro mahkemesinde bakılacak dava türleri de aynı Kanunun 26. maddesinde sayılmıştır.
3402 sayılı Kanunun 5. maddesinde; “Kadastro müdürü çalışma alanında işe başlamadan önce mahalli hukuk mahkemesinde, bu alandaki taşınmaz mallar hakkında görülmekte olan kadastro ile ilgili davalarla, hükme bağlanmış olup da henüz kesinleşmeyen davaların listesini alır ve bunu çalışma alanı ile ilgili tüm tapu, vergi harita ve diğer belge örnekleri ile birlikte kadastro teknisyenliğine verir.
Kadastro müdürü, bu listedeki taşınmaz malların tesbiti yapıldıktan sonra, bunlarla ilgili tutanakları bir hafta içinde kadastro mahkemesine gönderir ve durumdan listenin alındığı mahalli mahkemeyi haberdar eder.”
3402 sayılı Kanunun 27. maddesinde; “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında, o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine re’sen devrolunur. Aynı Kanunun 26/C maddesinde ise kadastro mahkemesi, “Mahalli Hukuk Mahkemelerinden 27. madde uyarınca kadastro mahkemesine devredilen dava ve dosyaları da inceleyip karara bağlar” hükümlerine yer verilmiştir.
Görev; kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir.
O halde; temyiz aşaması sırasında çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5602 sayılı Kanuna göre yapılan tapulama çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan yerlerde yapılan arazi kadastrosu yapıldığına ve dava konusu taşınmaz hakkında 241 ada 1 parsel sayısıyla kadastro tespit tutanağı düzenlendiğine göre, 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca davanın kadastro mahkemesine devrine karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 08/05/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.