11. Hukuk Dairesi 2016/9373 E. , 2017/1574 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/06/2015 gün ve 2014/1258-2015/377 sayılı kararı bozan Daire’nin 28/04/2016 gün ve 2015/10159-2016/4783 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili asıl davada, kardeş olan tarafların 12/01/2009 tarihli hisse devri ve borç tasfiye protokolünün düzenlenip imzalandığını, protokol ve ekleri konusunda taraflar arasında bir çekişmenin bulunmadığını, taraflar arasındaki çekişmenin ve sorunun her üç kardeşce yapılacak ödemelerin hesaplanmasında ortaya çıktığını, mükerrer kayıtlar nedeniyle sözleşmeye esas alınan sözleşme eki hesap tablolarında maddi hata yapıldığını, hatanın sözleşmeye taraf üç kardeşin şahsi mal varlıklarına ilişkin hesap yapılırken sanki diğer kardeşlerde bu mallara ortakmışcasına hesap yapılmasından kaynaklandığını, protokol eki hesap tablosuna göre müvekkilinin ortak borçlar nedeniyle bakiye 407.947,00 USD ödemede bulunması gerektiğinin gözüktüğünü, bunun hesap hatası sonucu yanlış olup doğrusunun 148.238,00 USD olması gerektiğini, aradaki farkın müvekkili aleyhine olarak 259.709,00 USD olduğunu, müvekkilinin olması gereken 148.238,00 USD borcuna karşılık 246.319,00 USD miktarındaki evini satarak bu miktar parayı ortak borçlara mahsuben ödediğini, böylelikle müvekkilinin ortak borçlara mahsuben 98.081,00 USD fazla ödemede bulunduğunu, bu miktardan davalı ..."in müvekkiline karşı sorumlu olduğunu ileri sürerek, 12/01/2009 tarihli protokole göre müvekkilinin 259.709,00 USD"den borçlu olmadığının tespitine ve ayrıca fazladan ödediği 98.081,00 USD"nin davalı ..."den istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen (2009/808 E) ilk davada davacı (...) vekili taraflar arasındaki 12/01/2009 tarihli protokolün 5.maddesi gereğince davalı ..."in uhdesinde olan 5 adet ... A.Ş. senetlerinin davalı tarafından cirolanıp müvekkiline verileceğinin ve ayrıca adı geçen davacının bankada bulunan 108.000,00 TL"yi de davacıya vereceğinin kararlaştırılmasına rağmen davalının 5 adet bonodan yalnızca bir adet bonoyu ciro edip müvekkiline verdiğini, ancak toplam 4 adet toplam 782.000,00 TL bedelli bonoları müvekkiline vermediğini, böylelikle davalı ..."in toplam 890.000,00 TL miktarında borcunun olduğunu iddia ederek, bu miktarın vade veya temerrüt tarihinden itibaren avans faizleriyle birlikte davalı ..."den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen (2010/186 E.) ikinci davada davacılar vekili, tüm taraflar arasındaki 12/01/2009 tarihli hisse devri ve borç tasfiye protokolünün 4. maddesine göre ... A.Ş. ile müvekkili davacı ..."in üçüncü kişilere (piyasaya) olan taraflarında ortak borç olarak kabul ettikleri borçların toplam bakiye miktarının belirlendiğini, protokolün 5. maddesi ile davalı ..."in bakiye 1.342.954,00 USD borcunun kaldığının belirlendiğini, protokol ve eklerinde taraflar arasında bir çekişmenin olmadığını, taraflar arasındaki çekişmenin sadece yapılacak ödemelerin hesaplanmasındaki mükerrer kayıtlara dayalı maddi hatalardan kaynaklandığını, müvekkillerinin protokoldeki maddi hatalar düzeltilip doğru hesaplama yapıldığında müvekkillerinin davalı ..."den 728.645,00 USD alacaklı olduklarını, bu alacağın davalı ..."den tahsili için müvekkilleri tarafından giriştikleri icra takibine davalının haksız yere itiraz etmesi nedeniyle icra takibinin durduğunu ileri sürerek, itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın usul ve esas yönünden reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak asıl ve birleşen ilk davanın kısmen kabulüne, birleşen ikinci davanın kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Taraf vekilleri, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 4,60 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen asıl ve birleşen davada davalıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 56,20 TL harcın karar düzeltme isteyene iadesine ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen asıl ve birleşen davada davacılardan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine 16.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.