Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2360
Karar No: 2017/3635
Karar Tarihi: 04.07.2017

Basit cinsel saldırı üç kez - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/2360 Esas 2017/3635 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2017/2360 E.  ,  2017/3635 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Basit cinsel saldırı (üç kez)
    HÜKÜM : Mahkûmiyet (üç kez)

    İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.
    Sanık müdafiin kanuni süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme talebinin hükmedilen ceza miktarı da nazara alınıp 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verilerek evrak tetkik edildi.
    6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesine göre Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının her aşamada ilgili kamu davalarına katılmasının mümkün olduğu ve Bakanlık vekilinin de mahkemece verilen hükümleri temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu anlaşılmakla, anılan Kanunun 20/2. maddesi de nazara alınıp 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının davaya katılmasına, Bakanlık vekilinin de katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Devlet Hastanesinde fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı olarak görev yapan sanığın değişik tarihlerde muayene ettiği mağdurelere karşı basit cinsel saldırı eylemlerinde bulunduğu mevcut haliyle sanığın, mağdureler üzerinde kamu görevinden kaynaklanan bir nüfuzunun olmadığı, zira sanığın nüfuzunun bulunduğunun kabulü için görevinin mağdureler üzerinde güç ve otorite oluşturması, bu otoritenin mağdurelerin direncini kırması ve mağdurelerin bu nedenle çekinerek karşı koyamamalarının gerektiği, bunun gerçekleşmesi içinde sanığın görevinin mağdureler yönünden zorunlu ve icbar edici nitelik taşımasının zaruri olduğu, dolayısıyla sadece görevinin sağladığı kolaylıktan faydalanarak eylemin gerçekleştirilmesi halinde nüfuzun kötüye kullanıldığının kabulünün mümkün olmadığı, 5237 sayılı TCK"nın 102/3-b maddesi gereğince yapılacak artırımın nüfuzun kötüye kullanılması haline münhasır olup dosya içeriğine göre sanığın, mağdureler ..., ... ve ... üzerinde nüfuzu kötüye kullanma durumunun söz konusu olmadığı anlaşıldığından, ... ile ..."ya yönelik eylemlerinden dolayı TCK"nın 102/1. maddesi ile belirlenen temel cezaların koşulları oluşmadığı halde aynı Kanunun 102/3-b maddesi uyarınca arttırılması ve mağdure ..."ye yönelik eyleminin ise TCK"nın 102/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturup şikayet üzerine takip edilen mevaddan bulunması ve ..."nin 13.01.2016 tarihli celsede sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, vaki şikayet yokluğu nedeniyle bu mağdureye yönelik eylemiyle ilgili kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Uygulamaya göre de,
    Sanık hakkında mahkumiyet hükümleri kurulurken TCK"nın 102/3-b maddesi yerine 103/3-b maddesinin gösterilmesi,
    Kısa ve gerekçeli kararda yargılama giderinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 324/2. maddesine aykırı davranılması,
    Hükümden önce 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
    Kanuna aykırı, sanık ... müdafii, katılan Bakanlık vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi