3. Hukuk Dairesi 2018/3059 E. , 2018/5402 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 12/06/2013 tarihinde, ortakçı sıfatıyla ekip biçtiği arazi içerisinden geçen elektrik kablosunun yere düşmesi sonucu yangın çıkarak buğday ekili olan tarladaki ürüne zarar verdiğini, ...4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/56 D.iş sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığını, elektrik kablolarının bakım ve onarımını davalıya ait olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla zarar ve destekleme mahrumiyeti olarak 49.000,00 TL ve 1.000,00 TL tespit masrafı olmak üzere toplam 50.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı; söz konusu hattın bakım ve onarım işinin dava dışı firma tarafından yapıldığından dolayı husumetin bu firmaya yöneltilmesi gerektiğini, delil tespiti sonrası düzenlenen rapora itiraz ettiklerini, söz konusu enerji nakil hattının standartlara uygun olarak döşendiğini, periyodik bakımlarının zamanında yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; davacının talep edebileceği toplam zarar miktarının 73.316,35 TL olduğu belirtilip taleple bağlı kalınarak, davanın kabulüne, 49.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, tespit masrafları ise yargılama giderlerine dahil edilmiş olup, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava; yangın nedeniyle oluşan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.Somut olayda, delil tespiti dosyasında hasar yönünden ziraat mühendisi bilirkişinin rapor düzenlediği, 01.07.2013 havale tarihli raporda 2012 yılı kuru şartlarda buğday tarımı girdilerine göre hesaplanan zarar miktarının 36.592,79 TL olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece; dava konusu olayda davalının zarar miktarının belirlenmesi açısından aynı ziraat mühendisi bilirkişiden rapor alınmış, 23.11.2015 havale tarihli raporda 2013 yılı sulu şartlarda buğday tarımı girdilerine göre hesaplanan zarar miktarının 73.316,35 TL olduğu tespit edilmiş, bu rapora davalı tarafça itiraz edilmiş, mahkemece iki rapor arasındaki çelişki giderilmeksizin 23.11.2015 havale tarihli rapor yeterli görülerek hüküm kurulmuştur.Hâl böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddî ve hukukî olgular gözetilerek, öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında konusunda uzman üç kişiden oluşacak bilirkişi heyetinden iki rapor arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde; somut verilere dayalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.