23. Hukuk Dairesi 2015/3168 E. , 2015/4618 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında müvekkillerine düşen bağımsız bölümlerin süresinde teslim edilmediğini, söz konusu bağımsız bölümlerde ve ortak alanlarda bir kısım eksik ve ayıplı işler bulunduğunu ileri sürerek, toplam 705.815,48 TL"nin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 553.287,12 TL"nin davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine 15. Hukuk Dairesi"nin 16.02.2011 tarih 2010/583 E., 2011/869 K. sayılı ilamı ile, sair temyiz itirazları reddedilmek suretiyle, taraflar arasında imzalanan 13.06.2002 tarihli sözleşmenin “müteahhide ait daireler yönünden arsa sahiplerinin vecibeleri” başlıklı I. maddesinde, kaba inşaatın tamamlandığının tespiti halinde müteahhide ait dairelerin %30"unun satış yetkisinin verileceğinin kabul edildiği, davalı 22.03.2007 tarihli ihtarnamesinde tapuların devrinin yapılmasını istediği halde, yargılama aşamasında bile yükleniciye pay devrinin yapılmadığının tapu kayıtlarından anlaşıldığı, hükme dayanak bilirkişi raporunda, 29.07.2005 tarihinde davalının temerrüde düştüğü, bu tarihten 26.11.2007 dava tarihine kadar gecikme tazminatı hesaplandığı, oysa davacılar, istenildiği halde tapuda pay devri yapmadıklarından kendilerinin de temerrüde düştükleri, BK"nın 81. madde uyarınca kendi edimini yerine getirmeyen tarafın diğer taraftan ediminin yerine getirilmesini isteyemeyeceği, bu nedenle 29.07.2005 tarihinden 22.03.2007 tarihli ihtarın tebliğ tarihi araştırılarak verilen 5 gün süre sonrasına kadar gecikme tazminatının hesaplatılıp hüküm altına alınması gerekirken, bu husus gözetilmeksizin hesaplanan kira tazminatının kabulünün doğru olmadığı, öte yandan bilirkişi raporunda ortak yerlerdeki eksiklerin tamamı hesaplanmış ve bu miktar aynen kabul edilmiş ise de, yerleşik uygulamaya göre davacıların payına isabet eden miktarın hesaplatılıp bu miktara hükmedilmesi gerektiği belirtilerek, davalı yararına bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; ...7. Noterliğine yazılan müzekkere cevabına göre davalı şirketin davacılara gönderdiği ihtarnamenin davacılara 28.03.2007 tarihinde tebliğ edildiği ve davacıların bu tarih itibariyle temerrüte düştüğünün anlaşıldığı, buna göre inşaatın temel bitim tarihi olan 29.07.2005 ile ihtarnamenin tebliğ tarihi 28.03.2007 tarihleri arasında 1 yıl 7 ay 10 günlük toplamda 599 günlük kira kaybı hesabı sonucunda 13 daire, asma katta bulunan 2 işyeri, zemin katta bulunan taşınmaz kira bedellerinin toplamda 265.579,00 TL olduğu, ortak yerlerdeki eksikliklerin toplam bedelinin 46.692,00 TL olduğu, davacıların payının %50 olması hususu hesaplanarak davalının ortak yerlerdeki eksikliklerden sorumluluğunun 21.346,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, mahkemenin 02.06.2009 tarihli hükmün "28.594,00 TL 4 dairedeki eksik imalat bedeli, 36.000,00 TL, 11 dairedeki eksik imalat, 2.200,00 TL zemin, asma kat dairelerinin eksik imalat bedeli, 24.810,00 TL arsa sahiplerine ait dükkanlardaki eksik imalat bedeli, 40.917,16 TL"nin eksik takılan klimaların değiştirilme ve elektrik bedeli, toplam 132.521,16 TL nin dava tarihi olan 26.11.2007 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ilişkin hükmü kesinleşmiş olmakla yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, 21.346,00 TL ortak yerlerdeki imalat bedeli, (2300 TL ortak alanlardaki eksik imalat bedeli ile, 19.046,00 TL peyzaj mimari bedeli), 265.579,00 TL gecikme tazminatı bedeli olmak üzere toplam 286.925,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.