21. Hukuk Dairesi 2017/1049 E. , 2017/9677 K.
"İçtihat Metni"...
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı ... nezdinde 1984-1994 yılları arasında ve 2002 yılından 2013/02. ayına kadar geçen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, “25.03.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna göre davacı ..."ın 01.04.2004-30.09.2012 tarihleri arasında toplam 1620 gün sigortalı HİZMETLERİNİN TESPİTİNE” şeklinde karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 297/son maddesindeki: “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmü uyarınca hüküm fıkrasının infaza elverişli ve açık olması gerekmektedir.
Hükümler, davayı esastan çözümleyen, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sona erdiren nihai kararlardır. Hüküm ile taraflar arasındaki uyuşmazlık sona erer ve hüküm kesinleşince artık o uyuşmazlık hakkında yeni bir dava açılamaz. HMK"nun 297/son maddesi gereğince hüküm fıkrasının açık olması taraflara bahşedilen vazife ve haklar, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde yazılmalı, hüküm infazı kabil olmalıdır. Dava açıldığı tarihteki şartlara göre karara bağlanmalı, şarta bağlı ve terditli hüküm kurulmamalı, hüküm fıkrasında asıl taleple birlikte yardımcı talepler hakkında da karar verilmelidir.
Somut olayda, gerekçeli kararın “gerekçe” kısmında davacının davalı idare nezdinde sezonluk olarak Nisan-Eylül aylarında ve ayda 30 gün üzerinden çalıştığı belirtilmekle birlikte hükmün sonuç kısmında davacının davalı idare nezdinde geçen hizmet süreleri içerisinde hangi aylarda çalıştığının belirtilmediği anlaşılmakla verilen kararın yeterince açık ve anlaşılır olmadığı, infaz kabiliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan davalı idarece davacı adına ücret ödemesi olarak 2005 yılından itibaren ödeme emirleri düzenlenmiş olup dosya kapsamında toplanan delillerden 2004 yılı çalışmalarına dair başkaca yazılı herhangi bir kayıt ve belge bulunmadığından Mahkemece davacının 2004 yılı içerisinde de çalıştığının kabulü ile yazılı şekilde kurulan hüküm hatalı olmuştur.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı H.M.K."nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hüküm fıkrasının ikinci bendi tamamen silinerek yerine gelmek üzere;
“ 2- Davacının davalı ... İşletme Müdürlüğü nezdinde; asgari ücretle
01.04.2005-30.09.2005 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden 180 gün,
01.04.2006-30.09.2005 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden 180 gün,
01.04.2007-30.09.2005 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden 180 gün,
01.04.2008-30.09.2008 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden 180 gün,
01.04.2009-30.09.2009 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden 180 gün,
01.04.2010-30.09.2010 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden 180 gün,
01.04.2011-30.09.2011 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden 180 gün,
01.04.2012-30.09.2012 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden 180 gün olmak üzere toplam 1.440 gün hizmet akdine tabi olarak çalıştığının tespitine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalı ..."ne yükletilmesine, 23.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...