3. Hukuk Dairesi 2016/18512 E. , 2018/5468 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, ... Köyü 525 nolu bölmede 27/08/2009 tarihinde yangın çıktığını, maddi zarar oluştuğunu, trafonun hak sahibinin davalı şirketler olduğunu, davalı ..."un trafoyu işleten elektrik mühendisi olduğunu, özen göstermediklerini, zarardan sorumlu olduklarını belirterek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla 37.797.35.-TL zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar; dava konusu yangının meydana gelmesinden sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklandığı iddia olunan yangın nedeniyle, maddi zararın tazminine ilişkin bulunmaktadır.
6098 sayılı yeni Türk Borçlar Yasası’nın 69’uncu ve önceki 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 58’inci maddelerinde “bir binanın veya diğer yapı eserlerinin malikleri, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden” sorumlu ve bir kusurları söz konusu olmaksızın “doğan zararı gidermekle yükümlü” tutulmuşlardır. Bu sorumluluğa öğretide “kusursuz sorumluluk” veya daha geniş tanımıyla “kusura dayanmayan nesnel sebep sorumluluğu” denilmektedir. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik, ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi ) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.
Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığının çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır.Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıran, bir başka deyişle, zarar ile yapımdaki bozukluk ve özen eksikliği arasında uygun “nedensellik bağı”nı kesen nedenler ise mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru ve üçüncü kişinin kusuru olarak belirlenmiştir.Buna göre, elektrik iletim direkleri de maddede belirtilen imal olunan şey kapsamında olduğundan, elektrik iletim direklerinin sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 266.maddesinde hakimin bilirkişiye başvurması gereken haller; çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren haller olarak düzenlenmiştir. Yine aynı Kanun"un 281.maddesinde mahkemenin bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da isteyebileceği ve gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği ayrıca 282. maddesinde de hakimin, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği açıklanmıştır.Dosyanın incelenmesinde; 01/09/2009 tarihli suç tutanağında yangının 150 metre mesafede bulunan elektrik direğinden çıktığının, otların tutuştuğunun, ormana sıçradığının belirtildiği, 27/08/2009 tarihli olay yeri inceleme raporunda yangının başladığı noktadan 50 metre mesafede kuru otların bulunduğu, direk diplerinde elektrik direğine ait kırık porselen elektrik fincan parçalarının olduğu, elektrik direğinden çıkan ve otların üzerine düşen kıvılcımların yangına sebep olduğunun vurgulandığı anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında alınan bilirkişi kurulu raporunda ise porselen izolatör parçalarının eski bir onarımdan yerde bırakılmış olabileceği, bakım ekiplerinin bu malzemeleri olay yerinde bıraktıkları, yangının enh ve ayırıcı direğinden kaynaklandığına dair somut bir delilin bulunmadığı belirtilmiş, mahkemece bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuştur .Davacı vekili tarafından bilirkişi kurulu raporuna nedenleri de gösterilmek suretiyle itiraz edilmiş ve yeniden rapor alınması talep edilmiş ise de bu talep değerlendirilmemiştir.Dava konusu yangının çıkış nedeninin tespiti yönünden hükme esas alınan rapor, esas itibariyle varsayıma dayandığından, suç tutanağı ve olay yeri inceleme raporunda tespit edilen maddi olguları çürütecek nitelikte değildir. Mahkemece bu rapor doğrultusunda hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. O halde; davalıların bu yangının meydana gelmesinden sorumlu oldukları anılan belgelerde tespit edilen maddi olgular nedeni ile sabit olduğundan, mahkemece meydana gelen zarardan sorumlu oldukları yönünde karar verilmesi gerekirken bilimsel olmayan, varsayıma dayalı bilirkişi kurulu raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.