Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/846
Karar No: 2017/9734
Karar Tarihi: 27.11.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/846 Esas 2017/9734 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/846 E.  ,  2017/9734 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi




    Davacı, Kurum işleminin iptali ile yeniden yetim aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca ölüm aylığının kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminin iptali, aylığın kesilme tarihi itibarıyla yasal faizi ile yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı .... 56. maddesinin II. fıkrasıdır. Buna göre, “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96. madde hükümlerine göre geri alınır” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56. maddesinin ... aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle ... Mahkemesine yapılan 2009/86 Esas numaralı başvuru, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının eşinden 29.04.2004 tarihinde boşandığı, 01.05.2003 tarihinde vefat eden babasından ölüm aylığı aldığı, davacının, ihbar üzerine araştırma yapan davalı Kurum görevlilerine eşinin iş için yurt dışında olduğunu ve döndüğünde aynı evde kaldıklarını beyan edip ifadesini imzaladığı, davacının ikamet ettiği apartman yöneticisinin davacının eşinin yurt dışında çalıştığını ve döndüğünde eşi ve çocukları ile birlikte aynı adreste kaldıklarını beyan ettiği, bu beyanlara göre düzenlenen 19.07.2010 tarihli kontrol memuru raporuna istinaden 5510 sayılı Yasa"nın 56.maddesinin II.fıkrasına göre davacıya 1.11.2008 tarihinden itibaren ödenen ölüm aylıklarının yersiz ödendiğinin kabul edildiği, apartman yöneticisinin duruşmada, davacının eşi ile boşanıp boşanmadığını bilmediğini, birlikte yaşadıklarına şahit olmadığını ve kontrol memuruna bu şekilde beyanda bulunmadığını ifade ettiği, davacının boşandığı eşinin 24.11.2010 ve 28.02.2012 tarihinden itibaren ikamet ettiğini beyan ettiği adreslerde yapılan araştırmalarda, adreslerde tanınmadığının tespit edildiği, ayrıca 28.02.2012 tarihinden itibaren ikamet ettiğini beyan ettiği ... ilçesindeki adresin apartman yöneticisinin kolluğa verdiği beyanda, söz konusu adreste ...isimli şahsın 10 yıldır ikamet ettiğini davacının boşandığı eşinin apartmanda oturmadığını ifade ettiği anlaşılmaktadır.
    .../...

    Somut olayda, davalı Kurum görevlilerince düzenlenen tespit raporu ve kolluk tarafından yapılan araştırmalara göre, davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı sabittir. Bu nedenle, davalı Kurumun 5510 sayılı Yasa"nın 56.maddesine göre davacının ölüm aylığının kesilmesine ilişkin işleminin yerinde olduğunun kabulü gerekir. Zira davacının bizzat davalı Kurum görevlilerine aile birliğinin devam ettiğini ikrar ettiği, ayrıca her ne kadar duruşmada kontrol memuruna verdiği beyanı kabul etmese de apartman yöneticisinin davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığını ifade ettiği anlaşılmış olup daha sonra bu beyanından dönmesinin haklı ve izah edilebilir bir sebebe dayandıralamadığı görülmektedir. Bunun yanı sıra davacının boşandığı eşinin kontrol memuru raporu sonrasında ikamet ettiğini beyan ettiği adreslerde kolluk tarafından yapılan araştırmalarda tanınmadığının tespit edilmesi bu adreslerde ikamet edilmediğini de ortaya koymaktadır. Dolayısıyla tüm deliller bir arada değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne dair hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    ...



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi