Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15234
Karar No: 2018/5570
Karar Tarihi: 22.05.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/15234 Esas 2018/5570 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/15234 E.  ,  2018/5570 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı şirket yönünden reddine, davalı ... yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 22/05/2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ... Turizm İnş. Ltd.Şti"ne ait ... İli, ... ilçesi, ... Mahallesi, 48 pafta, 334 ada, 30 parsel üzerindeki taşınmazın 1. ... katının 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerinin davacıya satımı kendi dilleri olan ... dilinde düzenlenmiş 05.09.2011 tarihli sözleşme uyarınca anlaştıklarını, satış bedelinin 530.000 USD olarak belirlendiğini, bedelin tamamının davacı tarafından davalı şirketin o dönemki yetkili müdürü ve aynı zamanda kurucu ortağı olan diğer davalı ..." ye elden ödendiğini, bedelin ödendiğinin sözleşmede açıkça yazdığını, davacının ... Vatandaşı olduğunu Türk Hukuku ve taşınmaz alım satımı konusunda bilgisi olmadığını, düzenlenen sözleşmenin kendi ülkesindeki sözleşmeler gibi taşınmazın devrini sağlayan bir sözleşme olduğunu düşünerek dayanak sözleşmeyi imzaladığını, evi satın aldığına inanarak sözleşme akabinde taşımaza taşınarak ailesi ile birlikte yerleştiğini daha sonra taşınmazın tapuda devrinin gerektiğini öğrendiğini ve davalıdan taşınmazların tapuda devrini talep ettiğini, davalı tarafın devri gerçekleştirmediğini ileri sürerek sözleşme gereği davalı tarafa ödenen 530.000 USD nin ödeme günündeki TL karşılığının sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince sözleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar; davacı ve davalılardan ... "nin ... vatandaşı olduğunu , davalı ... "in geçmişten beri ... Devleti Resmi Kurumu olan ... /... firmasından yüklü miktarda zift alımı yaptığını, davacının daha sonra ... firmasının genel müdürü olduğunu, davacı ile bu vesile ile tanıştıklarını, davacının genel müdürlüğünden sonra büyük sorunlar yaşamaya başladıklarını, davalının peyderpey alınması gereken zifti alamaması nedeniyle sıkıntılar yaşamaya başladığını, asfalt alımı için verdiği teminatların yakılacağı ve çeklerin iade edilmeyeceği tehdidi ile karşılaşıldığını, bu nedenle davalı ..."in dava konusu belgeyi imzalamasının istendiğini, davalının verdiği parayı ve teminatı kurtarmak için bu belgeyi imzaladığını, davacının daha sonra şahitler huzurunda belgeyi geçersiz kılmak amacıyla yırttığını, davacının amacının davalıyı sıkıştırarak çıkar sağlamak olduğunu , bu doğrultuda davalıdan taleplerde bulunduğunu, davaya dayanak belgenin hükümsüzlüğü konusunda ... Mahkemelerinde dava açıldığını, davalı şirketin somut olayda sorumluluğu bulunmadığını, söz konusu belgede satıldığı belirtilen taşınmazların belirli olmadığını, belgeyi imzalayanın davalı ... olduğunu, belgede şirketin ünvan ve kaşesi bulunmadığını, davalı şirket yönünden davanın husumet yönünden reddi gerektiğini savunarak her iki davalı açısından davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; dava konusu belgenin taraflar arasında düzenlendiği konusunda itilaf bulunmadığı, söz konusu belgenin taşınmaz devri ile ilgili olduğu, resmi şekilde yapılamadığından geçersiz olduğu, belgede davacının, davalıya iki dairenin satışı için toplam 530.000 USD ödediğinin anlaşıldığı, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen bu meblağın davacı yanca dava dilekçesinde dava tarihi itibariyle taşınmazın TL karşılığı olarak belirttiği toplam 1.166.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan ... ... "den alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerektiği, davacı yan her ne kadar ... Turizm İnş. Ltd. Şti. davalı göstermiş ise de adi belgede davacının parayı diğer davalıya ödediğinin anlaşıldığı, davalı şirketin bu davada davalı olarak sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davalı... Turizm İnş.Ltd.Şti açısından davanın sıfat yokluğundan (pasif husumet) reddine ,diğer davalı ... yönünden davanın kabulü ile dava tarihi itibariyle 1.166.000,00TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-) Dava konusu taşınmaz satışına ilişkin resmi şekilde düzenlenmeyen sözleşmenin geçersiz olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacı ve davalı ..."nin imzası bulunan geçersiz sözleşme nedeniyle davacı tarafından ödendiği anlaşılan bedelden davalı şirketin de sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Dava konusu belgede davacı tarafından yapılan 400.000 Dolar ödemenin ... Turizm Ltd. Şti. Şirketin müdürü olan ... "ye nakit olarak teslim edildiği, kalan 130.000 Doların 11. 09.2011 tarihine kadar teslim edileceği belirlenmiş, kalan miktarında teslim alındığı sözleşmeye yazılmıştır. Belgede , davalı ... ve davacı tarafın imzası bulunmakta olup, davalı şirketin ünvan ve kaşesi bulunmamaktadır. Ancak, Ticari Sicil Gazetesi belgelerinden, davalı şirketin,11.10.2010 tarihinde tescil edildiği, kurucularının ... ve ... olduğu, şirketin sermayesinin 25.00 TL değerinde 8.000 paya ayrılmış, ikiyüzbin TL olduğu, 7.600 adet hisseye karşılık 190.000, 00TL"sinin ..."ye, 400 hisseye karşılık 10.000,00 TL "sinin Hosseın Papey tarafından taahhüt edildiği, şirketin iş ve muamelelerinin ortaklar kurulu tarafından seçilecek bir veya birkaç müdür tarafından yürütüleceği, ilk 20 yıl için ..."nin şirket müdürü seçildiği, şirketi müdürlerin temsil ve ilzam edeceği ve ..."nin ahzu kabz yetkisiyle münferit imzası ile temsil ve ilzama yetkili kılındığı anlaşılmaktadır.Dava konusu sözleşmedeki ifadeler, sözleşmenin davalı şirkete ait antetli kağıt üzerine düzenlenmesi, davalı ..."in şirketteki sermayesi ve yetkisi dikkate alındığında, davacı tarafından sözleşme gereği ödenen bedelden davalı şirketinde sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu hususlar dikkate alınarak dava konusu sözleşme nedeniyle ödenen bedelden davalı şirketin de sorumlu olacağı dikkate alınarak sonucu dairesinde hüküm tesis gerekirken husumet yokluğundan şirket hakkında red kararı verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    3-) Türk Borçlar Kanunu"nun 99/3.maddesinde; ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklının, bu alacağının aynen veya vade ya da fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parası ile ödenmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.HGK"nın 2012/12-1072 E.-2013/496 K.sayılı ilamında; "Alacaklının, Borçlar Kanunu"nun 83 ve TTK"nın 623.maddesi uyarınca seçimlik hakkını, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullanması halinde, dava konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, alacaklı, bu alacağa 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir" denilmiştir.Bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; davacı dava dilekçesinde davalıya ödenen 530.00 USD"nin ödeme günündeki TL karşılığını faizi ile talep etmiştir. Mahkemece yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alınarak sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken dava dilekçesinde harca esas olarak gösterilen miktar üzerinden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda belirtilen ilkeler göz ardı edilerek davacı tarafın dava dilekçesinde harca esas olmak üzere gösterilen miktar üzerinden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi