16. Hukuk Dairesi 2015/8944 E. , 2018/2478 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 153 ada 12 parsel sayılı 24.178,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın alma nedeniyle ... adına, 153 ada 124 parsel sayılı 3.885,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ..., ... ve ... adlarına tespit edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 153 ada 12 nolu parselin ... tespitinin iptali ile, 03.06.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda; (C) harfi ile gösterilen 1.569,21 ve (D) harfi ile gösterilen 1.592,27 metrekarelik kısma yeni parsel numaraları verilerek tespit maliki ... adına,parselin geride kalan (A), (B), (E), (F) ve (G) harfleri ile gösterilen kısımlarının bir bütün olarak ve yeni parsel numarası ile 21.016,65 metrekare yüzölçümü ile taşınmaz üzerindeki betonarme bina ve kargir kümesin ..."e ait olduğu beyanlar hanesinde belirtilmek suretiyle taşınmazın tamamı 72 pay kabul edilerek; 4 payın ..., 4 payın ..., 4 payın ..., 60 payın ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 153 ada 124 nolu parselin ... tespitinin iptaline, 03.06.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda; (A) harfi ile gösterilen 1.479,52 metrekarelik kısmına yeni parsel numarası verilmek suretiyle taşınmazın tamamı 72 pay kabul edilerek 4 payın ..., 4 payın, ..., 4 payın ..., 20 payın ... ..., 20 payın ..., 20 payın ... adına, (B) harfi ile gösterilen 2.405,69 metrekarelik kısmın tespit malikleri adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacılar 23.07.2008 tarihli dilekçe ile çekişmeli taşınmazların kök muris ... "dan geldiğini ve usulüne uygun olarak taksim edilmediğini ileri sürüp miras payları oranında adlarına tescilini talep etmiştir. 153 ada 12 sayılı parsel adına tespit edilen davalı ... ise taşınmazın temyize konu olan ve krokide (A) (B) (G) ile gösterilen bölümlerini amcası ..."ın mirasçılarından 27.09.2004 ve 26.11.2004 tarihli senetlerle satın aldığını savunmuştur. Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillerden çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporuna ekli krokide (C ) ve (D) harfleri haricinde kalan bölümlerinin davacıların murisi 1962 yılında ölen ... dan geldiği, terekenin usulüne uygun olarak paylaşılmadığı ve taşınmazın elbirliği mülkiyetinde olduğu anlaşıldığından davalıların temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya paylarının bulunmayıp, her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde bulunduğuna, bu nedenle de kök muris ... ... mirasçısı ... mirasçılarının payının terekeye göre 3.kişi konumunda bulunan davalı ..."e satışı geçersiz olduğuna, elbirliği mülkiyetinde mirasçılardan birisinin kendi payını ileri sürerek dava açması da mümkün olmadığına ve murisin davada taraf olmayan diğer mirasçıları da bulunduğuna göre mahkemece 3402 sayılı ... Kanunu"nun 30.maddesinde düzenlenen "dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde, hakim re"sen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür" hükmü gereğince kök muris ..."dan geldiği belirlenen taşınmazın murisin tüm mirasçıları adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde taşınmazın bir kısım payı davalı üzerinde bırakılacak şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
2- 153 ada 124 sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacılar vekili keşifte, bilirkişi raporları sunulduktan sonra beyanda bulunulacağını belirtmiş ve raporlar sunulduktan sonra da 01.10.2014 tarihli dilekçe ile temyize konu taşınmaz yönünden raporda (B) harfi ile gösterilen bölümün muris ... "dan intikal ettiğini ve 20.10.1990 tarihli satış senedine konu olduğunu, (A) ile gösterilen bölümün ise davalıların murisi tarafından davalılara intikal ettiğini belirtip, fen bilirkişi raporunun hata ile bunun tam tersi olarak düzenlendiğini belirterek rapora karşı itiraz etmiş ve itirazları doğrultusunda ek rapor alınması talebinde bulunmuştur. Mahkemece 01.10.2014 tarihli ara karar ile fen bilirkişisinden itirazlar doğrultusunda ek rapor düzenlenmesi istenilmiştir. Ancak, fen bilirkişisinin 08.10.2014 tarihli ek raporunda temyize konu parsel yönünden değerlendirme yapılmayıp, davacı vekilinin 03.12.2014 tarihli duruşmada bilirkişi raporunun eksik olduğuna ve 01.10.2014 tarihli dilekçesinde belirttiği şekilde karar verilmesine ilişkin talebinin mahkemece reddedildiği anlaşılmıştır. Ek raporda, itiraza konu hususta bir değerlendirme yapılmamış olduğuna göre ret talebinin usule uygun olmadığı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca mahkemece fen bilirkişisinden ek rapor alınarak taşınmazın hangi bölümünün muris ... "dan geldiği konusundaki tereddütler giderildikten sonra karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, yukarıda anlatılan şekilde ... Kanunu"nun 30. maddesi gereği re"sen araştırma ilkesi uygulanarak tüm mirasçılar adına karar verilmesi gerektiğinin de göz ardı edilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 09.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.