Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4028
Karar No: 2017/5133
Karar Tarihi: 18.12.2017

Kasten öldürmeye teşebbüs - kasten yaralamaya teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2016/4028 Esas 2017/5133 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sanık, mağduruna karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçu ve başka bir mağdura karşı kasten yaralamaya teşebbüs suçundan 11 yıl hapis cezası ve 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Olayda mağdurların sanığa hakaret ve tehdit içerir eylemde bulunması göz önünde bulundurulmalı, fakat haklı tahrik oluştuğu gerekçesiyle sanığın cezasının düşürülmesine sebep olacak bir nedene rastlanmamıştır. Kararda, TCK maddeleri de bahsedilmiştir. Sanığın cezasına TCK 81/1, 35/2 ve 53. maddeleri uyarınca 11 yıl hapis cezası, TCK 86/2, 86/3-e, 35 ve 53. maddeleri uyarınca 6 ay hapis cezası verilmiştir. Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli kararı dolayısıyla TCK 53. maddesi iptal edilmiş bölümlerinin dikkate alınması gerekliliği belirtilerek karar bozulmuştur.
1. Ceza Dairesi         2016/4028 E.  ,  2017/5133 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralamaya teşebbüs
    HÜKÜM : TCK"nun 81/1, 35/2 ve 53. maddeleri uyarınca 11 yıl hapis cezası,
    TCK"nun 86/2, 86/3-e, 35 ve 53. maddeleri uyarınca 6 ay hapis cezası.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Sanık ..."in, mağdur ..."a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs, mağdur ..."e yönelik ise kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükmün Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan incelemede;
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."in, mağdur ..."a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs, mağdur ..."e yönelik ise kasten yaralamaya teşebbüs suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta, meşru savunmaya, suç niteliğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık ..."in, mağdur ..."a bir miktar para borcunun olduğu, olay günü mağdur ..."ın alacağını almak için yanında bulunan diğer mağdur olan arkadaşı Özgür ile birlikte sanığın çalıştırdığı işyerine gittikleri, mağdur ..."ın işyerinde bulunan sanıktan alacağını istediği, sanığın, müsait olmadığını beyan ederek, borcunu sonra ödemek istediğini mağdura söylediği, bunun üzerine taraflar arasında tartışma çıktığı, çıkan tartışmada mağdur ..."ın, sanığa küfür etmesi üzerine aralarında itişme yaşandığı, daha sonra her iki mağdurun "burayı yakarız, yıkarız gene bu parayı alırız" şeklinde sözler sarfetmek suretiyle sanığı tehdit etmeleri üzerine olay yerinde bulunanların mağdurları işyerinin dışına çıkardıkları ancak mağdurların dışarıda da sanığa yönelik "erkek misin, çık dışarıda seninle hesaplaşalım" şeklinde sözler sarfetmek suretiyle taşkınlık yapmaya devam ettikleri, bunun üzerine de sanığın işyerinin tezgahında bulunan bıçağı alarak mağdur ..."ü yaralamaya teşebbüs ettiği, mağdur ..."ı da iki darbe ile yaralamak suretiyle öldürmeye teşebbüs ettiği ve mahkemece de olayın bu şekilde yaşandığının kabul edildiği olayda;
    1) Mağdurların, olaydan hemen önce sanığa yönelik hakaret ve tehdit içerir eylemlerinin sanık lehine haksız tahrik oluşturduğu gözetilmeden, ilk haksız hareketin borcunu vadesinde ödememek suretiyle sanıktan geldiği yönündeki hukuki ihtilafa dayandırılan gerekçe ile ve iddianame ve esas hakkındaki mütalaada; sanık hakkında TCK"nun 29. maddesinin uygulanmasının istenilmiş olmasına rağmen, CMK"nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı da verilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2) Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş olup, Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 18/12/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi