21. Hukuk Dairesi 2016/5835 E. , 2017/9773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Vek.Av. ...
FERİ MÜDAHİL : ...Vek.Av. ...
Davacı, davalı işverene ait işyerinde 15.07.2006-21.01.2015 tarihleri arasında geçen ve Kuruma eksik bildirilen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava; davacının, davalı işyerinde 15.07.2006 – 21.01.2015 tarihleri arasında sürekli çalıştığının ve eksik günlerinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı şirkete ait turşu ve konserve yapan işyerinde çalıştığını beyan eden davacı adına davalı şirket tarafından 30.04.2008 tarihli işe giriş bildirgesi düzenlendiği ve 09.04.2008 – 21.01.2015 tarihleri arasında davalı Kurum"a kısmi bildirimde bulunulduğu, davacı vekili tarafından delil olarak sunulan bir kısım ücret bordrolarında davacının imzasının bulunduğu, ancak bu bordroların hangi yıla ve hangi aya ait olduklarının anlaşılamadığı, söz konusu ücret bordrolarının bir kısmında davacının işe giriş tarihinin 13.09.2007 olarak yazıldığı, bir kısmında da 01.10.2007 olarak yazıldığı, bordro tanıkları davacının çalışmalarını doğrulamışlarsa da bu kişilerin de davalı şirket aleyhine açtıkları davalarının bulunduğu, mahkemece zabıtaya komşu işyeri tanıklarının tespiti için yazılan yazıya halihazırda davalı işyerinde çalışan kişiler tespit edilerek cevap verildiği anlaşılmaktadır.
Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların Kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi ile halen 5510 sayılı Yasa"nın 86. maddesi olan bu tür davalarda; öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli ve dinlenilen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde çalışan işyerinde kayıtlı bordro tanıkları ya da komşu ve yakın işyerlerinde çalışan kayıtlı tanıklar olması sağlanarak çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.09.1999 gün 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün 1999/21-549-555, 05.02.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 03.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578 ve 01.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
.../...
Somut olayda; her ne kadar mahkemece, davacı tanıklarının belirsiz anlatımlarına karşın, bordro tanıklarının kayıtlarda yer alan 2008 yılındaki çalışma başlangıcını doğrulayan beyanları karşısında yazılı kanıtların aksini ortaya koyacak kanıt sunamayan davacının, davalı Kurum"a bildirilen süreyi aşan çalışma iddiasını ispatlayamadığı gerekçesi ile sonuca gidilmişse de; dinlenilen bordro tanıklarının halihazırda davalı işyerinde çalışmakta olan kişiler olduğu dikkate alınıp re"sen seçilen başkaca bordro tanıkları dinlenilmeden, davacı vekili tarafından delil olarak sunulan bordrolarında davacının işe giriş tarihi olarak davalı Kurum"a bildirilen tarihten öncesine ilişkin kayıtlar olduğu göz ardı edilip söz konusu bordrolar araştırılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; talep edilen dönemde bordrolarda isimleri bulunan kişiler arasından re"sen seçilecek bordro tanıklarını dinlemek, zabıta marifetiyle ve davalı Kurum"dan sorularak talep edilen dönemde davalı işyerine komşu işyerleri ile bunların sahiplerini ve talep edilen dönemdeki çalışmaları kayıtlara geçmiş çalışanlarını tespit ederek dinlemek, davacı vekili tarafından delil olarak sunulan ücret bordroları hakkında ve özellikle bu bordrolarda davacının iki farklı işe giriş tarihi bulunduğu hususu da belirtilerek davacı ve davalı vekillerinin beyanlarını almak, davacının işyeri sicil dosyasını isteyerek başkaca ücret bordrosu bulunup bulunmadığını araştırmak ve böylece toplanan deliller değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece söz konusu fiili ve hukuki gerçekler dikkate alınmadan eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...