14. Ceza Dairesi 2017/2503 E. , 2017/3752 K.
"İçtihat Metni"Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Batman Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28.12.2016 gün ve 2016/16302 soruşturma, 2016/3976 esas, 2016/481 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 174/1-b. maddesi uyarınca iadesine dair Batman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.01.2017 tarihli, 2016/266 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.02.2017 tarihli, 2017/31 Değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Batman 1. Ağır Ceza Mahkemesince “Mağdurun beyanlarına itibar edilip edilmeyeceği hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmadığı, mağdurun beyanları alınırken kamera kaydına alınmadığı, CMK"da bu hususun amir hüküm olmasına rağmen riayet edilmeden kamu davası açıldığı, ..."nin işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişip gelişmediği hususunda yerleşik Yargıtay uygulamalarıda nazara alınarak ATK"dan rapor aldırılmadığı ve 6284 sayılı Kanunun 20/2. maddesine göre iddianame başlığında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının müşteki olarak yazılmadığı” hususları iddianamenin iadesi sebebi olarak gösterilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun, “Fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması halinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.” şeklindeki 31/2. maddesi karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında soruşturma evresinde, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamadığı veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olduğu yönünde rapor alınsa dahi, bu durumda olan şüpheli hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirine hükmedilmesi gerekeceğinden, bu yöndeki araştırma ve değerlendirmenin mahkemesine ait olduğu, 5271 sayılı Kanunun 236. maddenin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde “İşlenen suçun etkisiyle psikolojisi bozulmuş çocuk veya mağdur, bu suça ilişkin soruşturma veya kovuşturmada tanık olarak bir defa dinlenebilir” ifadesine yer verildiği, sözü edilen fıkranın ikinci cümlesinde de “Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından zorunluluk arz eden haller saklıdır” ifadesinin yer aldığı, bu hali ile gerekli ve zorunluluk arz etmesi durumunda mahkemesince mağdur çocuğun tekrar dinlenebileceği gibi çocuğun beyanlarına itibar edilip edilmeyeceği hususunda yargılama sırasında da rapor alınabileceği, 5271 sayılı Kanunun 236. maddesinde yer alan " (1) Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler." şeklindeki düzenleme karşısında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının düzenlenen iddianamede müşteki olarak bulunmasa dahi yargılamanın her safhasında kamu davasına katılabileceği hususları gözetilmeden, itirazın bu nedenlerle kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 07.04.2017 gün ve 94660652-105-72-2100-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuk hakkında işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda rapor aldırılması gerekliliği ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının düzenlenen iddianamede müşteki olarak gösterilmesi gerektiği hususlarındaki iade sebepleri yerinde olup bu iki nedene ilişkin kanun yararına bozma talebinin kabulü gerektiği ve diğer iade nedenlerine yönelik talebin ise yerinde olmadığı anlaşıldığından, Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.02.2017 tarihli, 2017/31 Değişik iş sayılı kararının açıklanan nedenlerle CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.