3. Hukuk Dairesi 2017/3026 E. , 2018/5651 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı şirketin, davacı şirketten günlük olarak vinç kiraladığını, bu kiralama neticesinde yapılan işler için fatura ve imzalı ...-... Çalışma Formu düzenlendiğini, toplam 64.768,12 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, bu faturalara karşı davalı şirket tarafından ... yoluyla toplam 49.905,33 TL ödeme yapıldığını, bakiye kalan 14.862,99 TL ödenmediğinden davalı hakkında icra takibine başlanıldığını, ancak icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı, faturalar davalıya tebliğ edilmediğinden davalının faturaya karşı itiraz ve yasal haklarını kullanamadığını, bu nedenle taraflar arasında cari hesap oluşmadığını ve kapatılmadığını, mutabakata varılan bir borç bakiyesi belirlenmemiş iken faturalar kesilerek icra takibi başlatılmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, takip açıldıktan sonra dahi müvekkil şirketçe ödeme yapılmaya devam edildiğini, takipte talep edilen miktarlarda muaccel ve likit bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile, itirazın, 10.000,80 TL. miktar yönünden iptali ile, takibin 10.000,80 TL. asıl alacak yönünden devamına, takibine karar verilen 10.000,80 TL. miktar yönünden, davacı lehine %20 inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davacı vekilinin davadan sonra yapılan ödemeye ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Yasal dayanağı İİK’nun 67.maddesi olan İtirazın iptali davası ile hedeflenen husus; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 69.maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamaktır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden, mahkeme itirazın iptali davasında; tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Bu itibarla borç miktarının davanın açıldığı tarihteki duruma göre belirlenmesi gerekir. Dava tarihinden sonra borçlunun sonradan yaptığı ödemeler veya borcu kabul beyanı mahkemenin yargılamayı devam ettirip davayı sonuçlandırmasına ve takibe yapılan itirazda haksızlık durumuna göre inkar tazminatına hükmedilmesine engel teşkil etmez. Ancak verilecek kararda, dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin infazda nazara alınması gerektiği belirtilmelidir.Davacı alacaklı, sözlü kira sözleşmesine dayanarak 28.06.2013 tarihinde davalı aleyhine başlattığı icra takibinde, ödenmeyen bakiye 14.862,79 TL fatura bedelinin tahsilini talep etmiş, davalı kiracı süresinde yaptığı itirazında borcu bulunmadığını belirterek alacağa ve ferilerine itiraz etmiştir. Davalı tarafından dava açıldıktan sonra 20.09.2013 tarihinde 4.862,79 TL ödemede bulunulmuştur. Yargılama sırasında taraf defterleri incelenmek suretiyle düzenlenen bilirkişi raporlarında; davalı şirketin, davacı şirkete takip tarihi olan 28.06.2013 tarihi itibari ile 14.862,80.-TL borcu olduğu, takip tarihinden sonra 20.09.2013 tarihinde davalı şirket tarafından 4.862,00.-TL ödendiği, kalan cari hesap borcunun 10.000,80.-TL olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece somut olayda yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde değerlendirilerek davanın kabulüne, takip konusu alacağa yönelik, dava açıldıktan sonra ödenen 4.862,79 TL ödemenin tahsilde tekerrüre meydan verilmemesi amacıyla infazda nazara alınmasına, alacak miktarının tamamı olan 14.862,80 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken, dava açıldıktan sonra ödenen miktar düşülmek suretiyle 10.800,80 TL üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi, ret edilen miktar üzerinden davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.