3. Hukuk Dairesi 2016/18552 E. , 2018/5668 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalılar ... ve ... yönünden kısmen kabulüne, davalı ... yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar ... ve ..."ın 28.09.1998 doğumlu oğulları ...’a davalılardan ... ve ..."in oğulları olan 15.11.1992 doğumlu diğer davalı ..."in fiili livatada bulunduğunu, olay ile ilgili ... Ağır Ceza Mahkemesinde ..."un ceza aldığını, oğulları ...’ın uğradığı cinsel istismar suçundan psikolojisinin bozulduğunu ve travma geçirdiğini ve halen travmanın etkisinde olduğunu, olaya sebebiyet veren ...’in olay tarihinde 18 yaşından küçük olup anne ve babasının bakım ve denetleme görevi olmasına rağmen davalıların oğulları ...’a gerekli eğitimi vermemek, gözetim ve denetim görevini yapmamak suretiyle dolaylı olarak olayın gerçekleşmesinde kusurlarının bulunduğunu ileri sürerek, ... lehine 60.000 TL, ... lehine 25.000 TL, ... lehine 25.000 TL, ..."ın kardeşleri olan... lehine 10.000 TL, ... lehine 10.000 TL olmak üzere toplam 130.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.Davalılar; ... Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın temyiz aşamasında olduğunu, karar onanmış olsa dahi davalı ...’in annesi ve babası olarak kendilerinin olayla hiçbir alakalarının olmadığını, cezaların şahsiliği prensibi gereğince fiili işleyen şahsın sorumluluğun olduğunu, davalı oğullarının yalan beyanda bulunan tanıklar yüzünden ceza aldığını, olayın 24.07.2008 tarihinde gerçekleştiğini, bu tarih üzerinden 4 yıl geçtiğini ve zaman aşımının söz konusu olduğunu, davanın mağdurunun ... olduğunu, kardeşleri, anne ve babasının davası açmaya haklarının olmadığını, ...’ın halen okula gittiğini ve bu olayın etkisi altında olmadığını, olayı büyüten ve çevreye duyuran kişinin davacı ... olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.Mahkemece; davanın kabulüne, ... için 20.000,00 TL, davacı anne ... için 5.000,00 TL, davacı baba ... için 5.000,00 TL, davacı kardeş ... için 2.000,00 TL, davacı kardeş ... için de 2.000,00 TL olmak üzere toplam 34.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."ten müştereken ve müteselsilen tahsiline davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Davanın hukuki sebebinin belirlenmesi hakimin görevidir. Dava dilekçesinde, olay tarihinde reşit olmayan ...’in eylemi nedeniyle anne ve babası olan davalılar ... ve ..."in ev başkanı sıfatıyla sorumluluğuna dayanılarak açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre; davalılardan ... ve ... hakkındaki davanın yasal dayanağı Türk Medeni Kanunu"nun 369. maddesidir. Anılan kanun maddesi, yasanın düzenleniş şekli itibariyle Medeni Kanun"un ikinci kitabında yer almaktadır.4787 sayılı Aile Mahkemesinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4/1. maddesi gereğince, 4721 sayılı Medeni Kanun’un İkinci Kitabı"ndan doğan dava ve işlere aile mahkemesinde bakılır. Somut olayda Medeni Kanun’un İkinci Kitabı içerisinde yer alan 369. maddenin uygulanması gerektiğinden eldeki davaya aile mahkemesinde bakılması gerekir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilir.O halde mahkemece; o yerde müstakil Aile Mahkemesi olması halinde görevsizlik kararı verilerek dosyanın Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi, müstakil Aile Mahkemesi olmaması halinde ise Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
2-) Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince taraflar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.