3. Hukuk Dairesi 2016/19226 E. , 2018/5670 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiş olup, mahkemece 11.09.2015 tarihli ek karar ile temyiz isteminin reddine karar verilmiş, davacı tarafından iş bu ek kararın temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kendisine ait olan manav dükkanında davalı ..."a ait trifaze alçak gerilim şebekesindeki tellerin birbiri ile temas etmesi soncu 07.08.2013 günü öğle saatlerinde yangın çıktığını, yangının tamamen davalının kusuru ile başladığını, iş bu yangın neticesinde 1.000,00 TL değerindeki şemsiye gölgeliği, bayram arifesi olduğundan dolayı 5.000,00 TL değerindeki sebze meyveleri ile 4.000,00 TL değerinde boş sebze ve meyve kasalarının yanarak kül olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin tazminat ve dava haklarının saklı kalmak şartıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı; davaya konu olayın yapılan ihale neticesinde Kurtalan ilçesi arıza onarım ve bakım hizmetlerini yürüten ...-... Elektrik"in sorumluluk alanında gerçekleştiğini, kendilerinin olayda herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığını, 186 elektrik arızaya yapılan ihbar üzerine arıza ekibinin yangın mahalline gittiğini, olayın neden meydana geldiğine ilişkin bir tespit bulunmadığını, ENH"larının bakım ve onarımlarının periyodik olarak yapılmış olduğunu, talep edilen tazminat miktarının gerçek zararın üzerinde olduğunu, kendilerinin kusurlu olduğu iddia edilse dahi bu tür olayların genellikle olağanüstü şartların bir araya gelmesi halinde meydana geleceği düşünüldüğünde dava konusu olaya sebebiyet veren birçok faktörün de mevcut olduğu nazara alınarak Borçlar Kanunun 43/1. maddesi gereğince hesaplanan zarardan hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre gerekli indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacı vekiline dava dilekçesinde zarar gördüğünü iddia ettiği sebze meyve kasaları ve sebze meyvelerin cins ve adetlerini belirtmesi için kesin süre verilmesine rağmen kesin süre içerisinde beyanda bulunmadığı, dava konusu yerde her ne kadar keşif esnasında daha önce yangın olduğuna dair elektrik bilirkişinin raporuyla belirtilmiş olmasına rağmen olayın olduğu tarihte davacı tarafından her hangi bir tespit yapılmadığı ve davacı tarafından başkada bir delil dosyaya sunulmadığı gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafça temyiz edilmiş, mahkemece kararın kesin olduğundan bahisle temyiz isteminin reddine dair ek karar verilmiş, davacı tarafça ek karar da temyiz edilmiştir.
1-) Davacı tarafın temyiz istemi mahkemece; kararın kesin olarak verilmiş olduğundan bahisle reddedilmiş ise de; Somut olayda; davacı taraf, 20.11.2013 tarihli dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak tazminat istemini kısmi dava olarak açmıştır.Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı sebeplerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay HGK"nun 2004/7-754 Esas,2005/36 Karar sayılı 9.2.2005 tarihli kararında da belirtildiği gibi kısmi davada saklı tutulan alacak bölümü için birden fazla ek dava açılması mümkündür. Bunun tek şartı her davada fazla hakkın saklı tutulmuş olmasıdır.Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup, temyiz kesinlik sınırı belirlenirken dava konusu edilen alacağın değeri dikkate alınır. Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir. Belirsiz alacak davasında alacağın bir kısmının dava edilmesi ve mahkemece bu alacağa ilişkin davanın tümden reddedilmiş olması halinde davacı yönünden kararın kesin olduğundan söz edilemez.
Mahkemece; fazlaya ilişkin haklar saklı tutarak kısmi alacak olarak talep edilen 1.000,00 TL tazminatın reddine karar verilmiş olup, temyize konu dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceğinden, temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 11.09.2015 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yasal süresi içinde verilen temyiz isteminin incelemesine geçilmiştir.
2-) Dava; davalıya ait elektrik nakil hattından çıktığı iddia edilen yangın nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece; olayın olduğu tarihte davacı tarafından her hangi bir tespit yapılmadığı ve başka da bir delilin dosyaya sunulmadığı gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ise de; dosya arasında bulunan 07.08.2013 tarihli ... Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü Yangın Raporu ve mahkemece yerinde yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu yangının davalıya ait elektrik nakil hattından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.Bunun yanında mahkemece her ne kadar, davacı vekiline dava dilekçesinde zarar gördüğünü iddia ettiği sebze meyve kasaları ve sebze meyvelerin cins ve adetlerini belirtmesi için kesin süre verilmesine rağmen kesin süre içerisinde beyanda bulunmadığı belirtilmiş ise de; TBK"nun 51. madde hükmü gereğince, tazminatın hesaplanması aşamasında hâkim, durumun gereğini ve zarar verenin kusurunun ağırlığını göz önünde tutarak tazminatın miktarını belirleyecektir.Somut olayda davacı taraf, 20.11.2013 tarihli dava dilekçesinde; davaya konu yangın neticesinde 1.000,00 TL değerindeki şemsiye gölgeliği, 5.000,00 TL değerindeki sebze ve meyveleri ile 4.000,00 TL değerinde boş sebze ve meyve kasalarının yanarak kül olduğunu ileri sürmüş, yukarıda belirtilen yangın raporunda; davacıya ait manav dükkanın çatısında bulunan 2000"e yakın boş kasa, tente, şemsiye, sebze ve meyvelerin yandığı belirtilmiş, yine olay günü kolluk tarafından düzenlenen olay yeri inceleme raporu ve görgü tespit tutanaklarında da davacıya ait zarar gören eşyaların belirtildiği anlaşılmıştır.O halde mahkemece, yukarıdaki kanun hükmü karşısında; zarar gördüğü tespit edilen eşyalar göz önünde bulundurularak (gerekirse uzman bir bilirkişinin görüşüne başvurularak) uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 11.09.2015 tarihli ek kararın kaldırılmasına, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
A.Ö/S.K.