16. Hukuk Dairesi 2015/20897 E. , 2018/2533 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde ... çalışmalarının tamamlanarak tüm taşınmazların paftaya bağlandığı anlaşıldığına göre, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörenin paftası getirtilerek çekişmeli taşınmazın paftada işaretlenmesi, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların ... tutanağına dayanak belgeleri varsa mahallinde uygulanarak çekişmeli taşınmaz yönünü ne okuduğunun araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli ... Mahallesi"nde bulunan ve fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 20.06.2015 tarihli rapor ve eki krokilerinde (A) harfi ile gösterilen 69.159,00 metrekarelik alanın davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın (A) ile gösterilen bölümü hakkında 1980 tarihli hava fotografına göre tarımsal faaliyet yapılmayan yer olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Dava ... sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın TMK"nın 713. maddesine dayalı olarak davacı adına tescili istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde; Mahkemece ilk yapılan keşif sonucunda fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 22.09.1997 tarihli harita ve raporda çekişmeli taşınmaz bölümünün (A) ile gösterilen 68.110,00 metrekare yüzölçümündeki bölüm olduğu belirtilmiş, ziraat mühendisi bilirkişisi tarafından verilen raporda ise en az 20 yıldır 2. sınıf tarım arazisi olarak kullanıldığı rapor ile bildirilmiştir. Mahkemece; 68.110,00 metrekare yüzölçümündeki bölüm yönünden davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verildikten sonra, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından yukarıda açıklanan gerekçelerle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sırasında, 2003 tarihinde alınan fen bilirkişi raporuna ek krokiden de anlaşıldığı üzere ilk raporda dava konusu içerisinde gösterilmeyen taşınmaz bölümü de taşınmaza eklenerek toplam yüzölçümü 69.150,00 metrekare olarak rapor edilmiş, ziraat bilirkişi raporunda ise en az 25 yıldır tarım arazisi olarak kullanıldığı ve 2. sınıf kıraç tarım kültür arazisi olarak kullanıldığı bildirilmiştir. Hükme esas alınan 20.06.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz bölümünün 69.159,00 metrekare yüzölçümünde olduğu rapor edilmiş, ziraat bilirkişi raporunda 3. sınıf tarım arazisi olduğu bildirilmiş; jeodezi mühendisi bilirkişisi tarafından verilen raporda ise 1980 tarihli hava fotoğrafında tarımsal faaliyetin yapılmadığı, sınırlarının oluşmadığı, ham ve işlenmemiş arazi görünümünde olduğu bildirilmiştir. Mahkemece, ilk keşif sonrası fen raporu ile belirlenen dava konusu taşınmaz bölümünü belirleyebilmek bakımından sonraki keşiflerde belirlenen ve hüküm kurulan taşınmaz bölümü paftada çakıştırılmış şekilde gösterilmemiş, böylece dava açıldığı tarihte dava konusu edilen taşınmaz bölümü net olarak belirlenmeden yargılamaya devam edilmiş; ziraat bilirkişi raporları ile jeodezi raporu arasında oluşan çelişki giderilmemiş, tek hava fotoğrafı ile yapılan araştırma ile yetinilerek hüküm kurma yoluna gidilmiştir. Mahkemece bu çelişkilerin giderilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmiştir.
O halde; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından istenilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, (ölçüm yapılacak olması nedeniyle) 2 fen bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu katılımı ile keşif yapılmalı, taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında; yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın hangi sınırlar içinda kim tarafından, ne sıfatla ve ne kadar süreyle kullanıldığı hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, taşınmazların imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmelidir. Fen bilirkişilerinden dava konusu edilen taşınmaz bölümünü 22.09.1997 tarihli fen bilirkişi raporuna ek kroki ile çakıştırmak suretiyle belirlemesi istenmeli ve keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı, keşfe katılacak 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan taşınmazların öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, imar-ihyası gereken yerlerden ise hangi tarihte imar-ihyasına başlanıp tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, önceki zirai bilirkişiler tarafından verilen raporlar da irdelenmek suretiyle ve jeodezi mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan önceki raporla aralarındaki çelişkiyi giderecek ve çekişmeli taşınmaz bölümünün şahıslar adına kayıtlı bulunan komşu taşınmazlarla arasında fark bulunup bulunmadığını da irdeler şekilde, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ve ayrıntılı rapor istenilmeli, daha sonra dosya hava fotograflarıyla birlikte 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişi kuruluna tevdi edilerek dava konusu taşınmazın dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait ve üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle taşınmazların niteliği, üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihini ayrı ayrı belirleyen ve taşınmazı komşu taşınmazlarla birlikte gösterir harita ile hava fotograflarını çakıştırılmış şekilde rapor ve harita düzenlemeleri istenilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 10.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.