Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15434
Karar No: 2017/9843
Karar Tarihi: 28.11.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/15434 Esas 2017/9843 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/15434 E.  ,  2017/9843 K.

    "İçtihat Metni"




    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, 86.415,63 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, 32.000,00TL manevi tazminatın davalılardan ..."dan müştereken ve mütesilsilen alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılardan de duruşmasız olarak istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28/11/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ... geldiler. Diğer davalılar adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    KARAR

    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle, temyiz edenin sıfatına temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davalı vekilinin ise temyiz itirazlarının kabulü ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, sigortalının 08/09/2011 tarihli iş kazasından sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece, davacı lehine 86.415,63 TL maddi, 32.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline, davalı ...Ş.’nin madddi tazminattan poliçe limitiyle sınırılı sorumlu olmak üzere dava tairihinden tibaren işleyecek yasal faiziyle sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
    Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davacının davalı şirkette pizza dağıtım elemanı motorlu kurye olarak çalışırken, olay günü pizza sipariş teslimi için davalı şirketçe kendisine tahsil edilen motosiklet ile hareket halindeyken 4 yol ağzı olan kavşakta anayolda ilerlerken geçiş hakkının kendisine ait olması nedeniyle yola devam ettiği, bu esnada solundan gelerek sağındaki yola geçmek isteyen davalı ... sevk ve idaresindeki aracın kendisine çarpması neticesinde iş kazası geçirdiği, davacının motosikleti kullanmak için uygun ehliyetinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Olayın tarafından iş kazası olarak kabul edildiği, maluliyet oranının %25,2 olarak tespit edildiği, iş kazasının gerçekleşmesinde davalı sürücü ...’a %60, davacıya %20, davalı şirketine ise %20 oranında kusur verildiği anlaşılmıştır.
    İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanunu"nun 77. maddesinin açık buyruğudur. Bu kapsamda işveren özen yükümlülüğü kapsamında alması gereken önlemleri almamış ve bu nedenle de zararlandırıcı bir olay meydana gelmiş ise akti yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverenin bu zarardan sorumlu tutulacağı tartışmasızdır.
    Geniş anlamıyla sorumluluk kavramı, bir kişinin başka bir kişiye verdiği zararları giderme yükümlülüğü olarak açıklanmıştır. Hukuki anlamda sorumluluk ise, taraflar arasındaki borç ilişkisinin zedelenmesi sonucu doğan zararların giderilmesi (tazmin edilmesi) yükümlülüğünü içerir.
    İşyerinde meydana gelen iş kazaları nedeniyle işverenin hukuki sorumluluğunun niteliği Yargıtay’ın önceki kararlarında da benimsediği görüşe göre, kusura dayanmaktadır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan Türk Hukuk Sistemi uyarınca, özel bir düzenleme söz konusu olmadıkça asıl olan kusur sorumluluğudur. Bu durumda, işverenin kusurlu eylemi ile zarar arasında uygun bir illiyet bağı yoksa işverenin sorumluluğundan söz edilemez.
    İlliyet bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında illiyet bağının mevcut olması, zararın eylemin bir neticesi olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın meydana gelmiyeceğinin kesin olarak bilinmesidir. Hiçbir hukuk düzeni mantık yasalarına göre mevcut olmayan illiyeti yaratamaz. Mantık bakımından bu illete sonsuz zincir halinde neticeler bağlanabilir. Hukuki netice olarak zararın tazmin sorumluluğunun kabulü için, bir sebebe illi olarak bağlanan neticeler silsilesinin içinde hangi kesimin gerekli ve yeter olacağını belirlemek yine hukuk düzeninin görevidir
    Kusur sorumluluğunda, üç halde illiyet bağı kesilebilir. Bunlar, mücbir neden ile zarar görenin veya 3. kişinin ağır kusurudur. Öğretide, illiyet bağını kesen nedenlerin bütün sorumluluk halleri için geçerli olduğu vurgulanmaktadır. Kusurlu olmadığı halde işvereni, meydana gelen zarardan sorumlu tutmak adalet ve hakkaniyet duygularını incitir. (HGK, 20/03/2013 tarih, 2012/21-1121 Esas, 2013/386 Karar)
    Ayrıca şunu belirtilmekte de fayda vardır. Teknik bilgi gerektiren hallerde mahkemelerce konusunda uzman kişilerden bilirkişi raporu alınması gerekli olmakla birlikte bilirkişilerin raporundaki değerlendirmelerin mahkemelerce denetlenmesi gerekir.
    Somut olayda; hükme esas kusur bilirkişi heyet raporunda davalı işveren şirkete her ne kadar % 20 oranında kusur verilmiş ise de; iş kazasının davalı ...’ın ve davacının kusurlu davranışı nedeniyle gerçekleştiği anlaşılmaktadır. O halde gerçekleşen iş kazasında işverenin özen yükümlülüğü kapsamında alabileceği bir tedbirin bulunduğundan ve giderek sorumluluğunu gerektirecek bir kusurunun olduğundan bahsetme imkanı bulunmamaktadır. Kazanın gerçekleşmesinde trafik kuralı ihlali yapan davalı ... ile davacının kusuru nedeniyle, iş kazası ile işveren şirket arasındaki illiyet bağının kesildiğinin kabulü ile davalı işveren Şti yönünden davanın reddi gerekirken; bu davalının da maddi ve manevi tazminat istemlerinden sorumluluğunu doğuracak şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
    O halde mahkemece yapılacak iş, davalı işveren şirketin davaya konu iş kazasının gerçekleşmesinde kusurunun bulunmadığı gözetilerek bu davalı yönünden davanın reddine karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalılardan yararına takdir edilen 1.480,00TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, davalı. Şti tarafından yatırılan temyiz harcının istem halinde bu davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı ... Aş"ye yükletilmesine, 28/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi