
Esas No: 2016/15765
Karar No: 2017/9849
Karar Tarihi: 28.11.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/15765 Esas 2017/9849 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
....
Asıl ve birleşen davalar yönünden; Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; bozmaya uyarak ilamda yazılı nedenlerle, davalılardan ... A.Ş, ..., ... ve ... yönünden davanın reddine, 65.582,10 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacılar vekilince duruşmalı, davalılardan ... ve ... vekillerince de duruşmasız olarak istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28/11/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacılar vekili Avukat ... ile davalılardan ... vekili Avukat ...geldiler. Diğer davalılar adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, temyiz edenin sıfatına ve temyiz kapsam ve nedenlerine göre, Davacılar vekili ile Davalı ... ve ... vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, iş kazası nedeniyle sigortalı ile eş ve çocuğunun maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davalı ... Belediyesi, ... ... ve ... hakkında davanın reddine, Davalı ..., ... ve ... Şirketi yönünden davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; 35.582,10 TL maddi tazminatın 5.000 TL’sinin dava tarihinden itibaren Davalı ...ve ... şirketinden müştereken ve müteselsilen, bakiyesinin ıslah tarihi olan 25/02/2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı ... ve .... Şirketinden müşterek ve müteselsil alınarak davacıya verilmesine, Manevi tazminat istemi yönünden her bir davacı lehine 10.000,00 TL olmak üzere 30.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve İçişleri Bakanlığından müştereken ve müteselsilen alınara davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacı sigortalının, davalı İl Özel İdaresi Sekreterliğinde topoğraf olarak çalışmakta iken, görevli olarak gittikleri Yeşilkale Köyünden davalı ...(köy muhtarı) yönetimindeki araç ile iş yerine dönerken, davalı ...’nın önünde seyreden davalı ... yönetimindeki araca çarpması sonucu iş kazası geçirdiği, davalı ..."ya ait ... plakalı kazalı aracın davalı ...Ş.’ne ait 0001-03096780 numaralı zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edildiği ve davacı sigortalının gelir bağlama kararında sürekli iş göremezlik oranıın % 79 olduğunun belirtildiği, hükme esas bilirkişi kusur raporunda davalı sürücü ..."ın % 100 kusuru bulunduğu anlaşılmaktadır.
6360 sayılı Kanunun gereğince on dört ilde Büyükşehir Belediyesi kurulmasına karar verilmiş olup, bu illerdeki İl Özel İdarelerinin tüzel kişiliklerin kaldırılmasına karar verilmiştir.Kanunun 3/2 .maddesine göre “Mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılır. Tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerine 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılır ve yerine getirilir. Söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluştur.”
Dosyada yer alan bilgi ve belgelere göre ... Belediyesi’ne devrolduğu anlaşılmakla husumetin... ait olmasına karşın; bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi ve husumetin ... ait olduğu kabul edilerek bu davalının tazminatlardan sorumluluğuna hükmedilmesi hatalı olmuştur.
3- Mahkemece verilen 08/10/2013 tarih 2013/72 Esas, 2013/64 Karar sayılı ilamın davalılardan ..., ... ve... vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizin 2014/3012 Esas, 2014/10728 Karar sayılı Bozma ilamında davacı sigortalının talebini aşmamak kaydıyla, Kurumca davacıya bağlanan gelirlerin ilk peşin değerinin ve geçici iş göremezlik ödeneğinin sorulması ile rücu edilebilecek kısımlarının hesaplanarak, bilirkişi raporunda belirlenen zarar tutarından indirilmesi ile karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde Kurum tahsisleri tenzil edilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.3.2002 gün ve 1/119-135 sayılı kararında da belirtildiği üzere; bozma kararına uyması ile Mahkemenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapma yükümlüğü doğar. Bu ilke Usul Kanunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeni ile ilgilidir. Yargıtayın bozma kararına uymuş olan Mahkemenin, bozma gereğince değerlendirme yaparak yeni hükmünü tesis etme zorunluluğu vardır.
O halde mahkemece yapılacak iş, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen 15/02/2013 tarihli hesap raporu esas alınarak, davacının hem iş kazası sigorta kolundan gelir, hem de yaşlılık sigortasından aylık alması nedeniyle 5510 sayılı Kanun 54.maddesi gereğince kurumdan gelirlerin birleştiği tarihe kadar davacıya yapılmış olan fiili ödemeler ile bu tarih itibariyle hesap edilen ilk peşin sermaye değerinin sorulması, aynı zamanda gecici iş göremezlik ödeneğinin de kurumdan sorularak bu gelirlerin Türk Borçlar Kanunun 55.maddesi kapsamında rücuya kabil kısmını 15/02/2013 tarihli hesap raporundaki tazminat alacağından mahsup ederek çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
4- 6100 Sayılı HMK"nın 26. maddesi kapsamında Mahkemeler taleple bağlılık kuralına göre tarafların talep sonuçları ile bağlı olup ondan daha fazlasına karar veremezler.
Davalı İl Özel İdaresi hakkında yapılan ikinci ıslaha bozma kapsamına uygun olarak itibar edilmemesi yerinde ise de; Davacı vekilinin bozma kararından sonra İl Özel İdaresinin devrolduğu ... hasım olarak göstererek açtığı Birleşen davalara itibar edilmeksizin yanlış değerlendirme ile İçişleri Bakanlığını maddi tazminatın dava dilekçesinde talep edilen 5.000 TL ile sınırlı sorumluluğuna karar verilmesi doğru olmamıştır.
.../...
Mahkemece yapılacak iş madddi tazminat alacağının yukartıda açıklanan usule göre tespitinden sonra İl Özel İdaresinin devrolduğu...hakkında açılan ve iş bu dava dosyası ile birleşen davalar dikkate alınarak maddi tazminattan sorumlu tutmaktan ibarettir.
5- Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.( ...nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Somut olayda; mahkemece verilen ilk kararda dava dilekçesinde istenilen 5.000 TL’lik kısım için olay tarihinden itibaren faize hükmedilmiş; Bozma kapsamında kalan faiz hükmü yönünden davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuş ise de, bozma kararından sonra verilen kararda 5.000 TL’lik kısım yönünden dava tarihinden faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.
6- Öte yandan dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ...yayımlanan 07/04/2009 tarihli genel kurul kararına göre ...olarak ünvan değişikliğine gitmiş olmasına karşın karar başlığında her iki ünvanın da belirtilerek ayrı davalılar olduğu sonucu yaratacak şekilde karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı ve Davalı ... ve... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Davacı ile davalılardan ... yararına takdir edilen 1.480,00TL duruşma Avukatlık parasının karşılıklı olarak birbirlerine yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
28/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...