3. Hukuk Dairesi 2016/19216 E. , 2018/5742 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/249-2011/263 Sayılı ilamı ile, açılan alacak davasının reddine karar verildiğini ve davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedildiğini, davalı tarafın ...11. İcra Müdürlüğü’nün 2011/22520 Esas Sayılı dosyasından, mahkeme İlamı’nda yer alan vekâlet ücreti alacağını icraya koyduğunu, icra dosyasına toplam 46.554,81-TL yatırdığını, vekâlet ücretine dayanak mahkeme ilamının, Yargıtay 13. Hukuk Dairesince bozulduğunu, yerel mahkemece bozmaya uyularak, davanın kabulüne karar verildiğini, davalıya icra takibi ile ödenen paranın, sebepsiz zenginleşme nedeniyle iadesi için,... 7. İcra Müdürlüğü’nün 2014/22753 Esas Sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emrini alan davalının icra takibine ve borca itiraz ettiğini belirterek vaki itirazının iptaline ve takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davacının itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı olmadığını, İİK 40.maddesine göre icranın iadesi halinde ayrı bir dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacı vekili tarafından kararın kesinleşmesi beklenmeden ... 7.İcra Müdürlüğünün 2014/22753 E. sayılı takip dosyasından nasıl hesaplandığı belli olmayan 46.554,81-TL’lik ilamsız icra takibi yapıldığını, kesinleşmenin ardından icranın iadesini talep etmesi gerekirken kötü niyetle icra takibi yaptığından davacının %20 kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına, masraf ve ücreti vekaletin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini dilemiştir.Mahkemece, davada İİK 40.maddesi koşullarının oluşmadığı, bozma sonrasında verilen karara konu ilamda belirtilen ödemelerin gerek dava gerekse icra takip tarihi itibari ile davacı tarafından iadesinin talep edilmesine ilişkin yasal ön koşulun oluşmadığı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan dava reddedilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İİK. 40. maddesinde " Bir ilamın nakzı icra muamelelerini olduğu yerde durdurur. Bir ilam hükmü icra edildikten sonra nakzedilip de aleyhinde icra yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kat"i bir ilamla tahakkuk ederse ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hale iade olunur" denilmektedir. İcraya konulan ilamın ait olduğu Dairece bozulması takibi olduğu yerde durdurur. İcranın eski hale iadesi için, borçlu lehine kesinleşen bir hükmün varlığı gereklidir.Bu maddenin hükmü, haksız yere para ödemiş olanların geri alma haklarını kolayca kullanabilmelerini sağlamak üzere konulmuştur. Bu maddenin verdiği hakkın sebepsiz zenginleşme hükümler gereğince mahkemeye başvurularak kullanılması da mümkündür. Böyle bir davaya İİK"nın 40.maddesindeki hüküm engel teşkil etmez ve dava açma hakkını ortadan kaldırmaz.Bu halde, Mahkemece davacının hukuki yararının bulunduğu göz önünde bulundurularak işin esasına girilip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçe ile yazılı şekilde hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.