21. Hukuk Dairesi 2016/7289 E. , 2017/9939 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
FERİ MÜDAHİL : ....
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, Feri Müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyerinde 01.08.2014-20.03.2015 tarihleri arasında geçen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının hizmet tespitine yönelik talebinin yöntemince kanıtlanıp kanıtlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacı adına 22.12.2011-27.03.2012 tarihleri arasında ve 16.04.2015 tarihinden itibaren dava dışı işyerince Kurum"a hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı işyerinin Kurum"da tescil kaydının bulunmadığı, işyerinin 03.04.2008 tarihinden itibaren küçük ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği faaliyetinden dolayı İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü"nde kaydının bulunduğu, yapılan zabıta araştırması neticesi tanıklık yapabileceklerin tutanağa bağlanmak suretiyle Mahkemeye bildirildiği, alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, duruşmalarda davacı ve kamu tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
.../...
Somut olayda; Mahkemece davacının davalı işyeri nezdinde çalıştığı iddiasının hiçbir tereddüte yer vermeksizin belirlenmeden yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, öncelikle davacının çalışmasının eşine yardım niteliğinde mi olduğunun belirlenebilmesi açısından davacının eşine ait hizmet cetvelini Kurum"dan getirmek, uyuşmazlık konusu dönemde davalı işyerince yem alınan firmalar araştırılarak davacıya ait kaydın satış faturalarında yer alıp almadığını tespit etmek, davacının çalışmasını bilebilecek nitelikte Ansızca Köyü muhtar ve azalarının, komşu çiftlik sahipleri ile çalışanlarının, Ansızca Köyü veya civarında veteriner hekimler odasına kayıtlı olan veteriner hekimlerden davalıya ait hayvan sürüsünün bakım ve tedavisi hizmetinde bulunmuş veteriner hekimin tespit edilerek bu kişilerin beyanlarına müracaat etmek, gerektiğinde ..."nden davalıya ait hayvan sürüsü için 01.08.2014-20.03.2015 tarihleri arasında yapılan zorunlu denetim esnasında görev alan personel sorulmak suretiyle tespit olunacak bu kişi veya kişileri tanık sıfatıyla dinlemek ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30/11/2017 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.
...