3. Hukuk Dairesi 2016/17757 E. , 2018/5806 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali -tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; babaları ..."ın vefatından önce vasiyetname düzenlediğini, mirasbırakanın akıl zayıflığı olduğunu ve bu durumun davalı tarafından kullanıldığını, zor kullanılarak resmi vasiyetname düzenlendiğini ileri sürerek, dava konusu ... 4. Noterliğince düzenlenen 31.03.2011 tarih ve 004534 yevmiye nolu vasiyetnamenin ve saklı paylar üzerinde yapılan tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 09.01.2013 tarihli dilekçeleri ile vasiyetnamenin iptali talebi kabul edilmediği takdirde terditli olarak mahfuz hisseleri oranında tapu iptali ve adlarına tescili yönünde talepte bulunmuştur.Davalı; vasiyetnamenin iptali taleplerinin zamanaşımına uğradığını, vasiyetnamenin usulüne uygun olarak yapıldığını ve murisin son arzularını ifade ettiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, vasiyetnamenin iptaline ilişkin davanın reddine, 56.701,37 TL"si davacı ..., 56.701,37 TL"si ... için olmak üzere toplam 113.402,74 TL"nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın vasiyetnamenin iptaline ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı tarafın tenkis istemine yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;Saklı payları zedeleyen vasiyetnameler, kayıtsız koşulsuz tenkise tabidir (TMK md. 519).Tenkis davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası karşılıksız kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır.
Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır.
Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür.Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı ile denkleştirmeye (TMK. md.669) ve tenkise tabi (TMK. md.514, 565) olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin üç aylık geçim giderleri, terekenin yazımı, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tesbiti gerekir(TMK. md.507). Mirasbırakanın Türk Medeni Kanununun 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır.
Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK"nun 565. maddesinin 1, 2 ve 3 fıkrasında gösterilenler) veya saklı payı ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde, özellikle belirli mal hakkında tenkis uygulanırken; TMK"nun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı saklı paylı mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan saklı paydan fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları, en sonda da kamu yararına yapılan kazandırmaları dikkate almak gerekir. Bu işlem sırasında dava edilmeyen kişi veya tasarrufların tenkisi gerekeceği sonucu çıkarsa, davacının onlardaki hakkını dava etmemesinin davalıyı etkilemeyeceği ve birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tabi olursa 563. maddede yer alan, alınanla orantılı sorumluluk kuralı gözetilmelidir.Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde, tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (sabit tenkis oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olmayacağı araştırılmalıdır(TMK. md.564). Bu araştırma sonunda, tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse, bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir.Tasarrufa konu malın, sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. O zaman davalıdan tercihi sorulmak, sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, mirasın açıldığı gündeki değerleri, o günden karar gününe kadar geçen süre içindeki toptan eşya fiyat endeksleri ile bu süre içinde oluşan nitelik ve imar değişikliği gibi fiyata etkili özel unsurlar ve hakkaniyet kuralları dikkate alınıp, değeri hakim tarafından belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir.Mahkemece; yukarıda değinilen ilke ve esaslar gözetilerek tenkis incelemesinin yapılması ve ulaşılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın vasiyetnamenin iptaline ilişkin temyiz isteminin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.