Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7614
Karar No: 2017/9942
Karar Tarihi: 30.11.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/7614 Esas 2017/9942 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/7614 E.  ,  2017/9942 K.

    "İçtihat Metni"



    Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 01/01/1986 olduğunun tespiti ve bu hizmetleri ile diğer hizmetlerinin birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R
    Dava, davacının davalı işyerinde 01.01.1986 -02.01.1992 tarihleri arasında çalıştığının ve sigortalılık başlangıç tarihinin 01.01.1986 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile yazıldığı şekilde karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık, davacının hizmet tespitine yönelik talebinin yöntemince kanıtlanıp kanıtlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla belirlenmelidir.
    Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.

    .../...
    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; 01.01.1986 tarihli işe giriş bildirgesinin davacı adına davalı işyerince düzenlenmiş olup Kurum kayıtlarına intikal ettiği, işe giriş bildirgesinin 1986 yılı serilerinden olduğu, davacıya ait sigorta sicil kartında da işe giriş tarihinin 01.01.1986 tarihi olarak belirtilmiş olduğu, davacı adına 02.01.1992 tarihinden itibaren muhtelif sicil no lu işyerlerince Kurum"a hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı işyerinin 01.01.1986-31.07.1993 tarihleri arasında faaliyetinden dolayı Kanun kapsamına alınmış olduğu, davalı işyerine ait ihtilaf konusu dönem bordrolarının getirtildiği, yapılan zabıta araştırması neticesi davalı işyerine komşu olan işyeri çalışanının tutanağa bağlanmak suretiyle Mahkemeye bildirildiği, alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, duruşmalarda davacı ve kamu tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; duruşmalarda beyanına başvurulan ve davalı işyerinin tek bordrolu çalışanı olan tanığın aynı zamanda davacının eşi olduğu anlaşılmakla yetersiz tanık beyanları ile Mahkemece yazıldığı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
    Öte yandan, davanın 6552 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği tarihten sonraki bir tarih olan 30/09/2014 tarihinde açıldığı anlaşılmakla davada fer"i müdahil sıfatı bulunan Kurum"un aleyhine olarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinden dolayı sorumluluğuna hükmedilmesi bozma nedenidir.
    Yapılacak iş, bu tür uzun süreli sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davaların özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi gerekliliği, duruşmalarda dinlenen tanık beyanlarının yetersiz olması nedeniyle, ihtilaf konusu döneme ilişkin, davalı işyerinin eczane olması sebebi ile ilgili ihtilaflı dönemdeki kayıtları istemek, davacının davalı eczanedeki çalışmasının oda kayıtlarına geçip geçmediğini, davacının ihtilaflı dönemde eczanede nöbetçi kalıp kalmadığını araştırmak, ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve toplanan tüm delilleri birlikte değerlendirmek ve Kurum"un işbu davada fer"i müdahil sıfatının bulunduğu da gözetilerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30/11/2017 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi