Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2357
Karar No: 2021/2507
Karar Tarihi: 22.04.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/2357 Esas 2021/2507 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, mirasbırakanın ölünceye kadar bakım akdi ile 10 adet taşınmazının davalının isimli oğluna temlik edildiği ve bu işlemin muvazaalı olduğu iddiasına dayanmaktadır. Mahkeme, tenkis talebinin zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak üst mahkeme, muris muvazaası iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Dosya yeniden görüldüğünde, mirasbırakanın asıl amacının kendisine baktırmak olmayıp birlikte yaşadığı davalıyı gözetmek suretiyle mal kaçırmak olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, davacıların temyiz itirazı yerinde görülmüş ve karar bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise belirtilmemiştir.
1. Hukuk Dairesi         2020/2357 E.  ,  2021/2507 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS

    Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karar davacılar ... ve ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil aksi takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan ..."ün paydaşı olduğu 1010, 1011, 21, 297, 940, 47, 680, 298, 1012, 17 ve 717 parsel sayılı taşınmazların yaşlılığından yararlanılarak davalıya ölünceye kadar bakım akdi ile temlik edildiğini, işlemin muvazaalı olduğunu, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında tescile olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, tenkis talebinin süresinde olmadığını, ölünceye kadar bakma akdi yapılması için özel bakım ihtiyacı olması gerekmediğini, düzenli geliri olmayan mirasbırakanın ileride hastalanacağını düşünerek temliki yaptığını, bakım borcunun yerine getirildiğini, diğer mirasçılar için de terekenin bir kısmının ayrıldığını, davacılardan ...’ın ev alması için de tarla satıldığını, muvazaanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, muris muvazaası iddiasının ispat edilemediği, 717 parsel sayılı taşınmazın halen mirasbırakan adına kayıtlı bulunduğu ve ölünceye kadar bakma akdinin ivazlı sözleşmelerden olup tenkise tabi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, Dairece; “...mirasbırakanın terekesinin tamamının değerinin saptanması, ölünceye kadar bakma akti ile yapılan temlikin makul sınırlar içinde kalıp kalmadığının belirlenmesi, ...mirasbırakanın gerçek iradesinin açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ün 03.04.2009 tarihinde ölümü üzerine davacılar ... ,..., ... ve... ile davalı ...’ın mirasçı olarak kaldıkları, dava konusu 1010, 1011, 21, 297, 940, 47, 680, 298, 1012, 17 ve 717 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan adına 1/2 paylı olarak kayıtlı iken 06.09.2002 tarihinde davalı oğlu Orhan’a ölünceye kadar bakım akdi ile temlik edildiği, 717 parsel sayılı tarla nitelikli taşınmazın ise halen tam payla mirasbırakan adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. Ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yapılan temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesinde de, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
    Somut olaya gelince, ölünceye kadar bakma akdi ile 10 adet taşınmazın temlik edildiği, mirasbırakanın temlik harici 10.176,00 TL değerinde tek taşınmazının kaldığı, murisin daha azını vermek suretiyle kendisine baktırabilecekken taşınmazlarının tamamına yakınını birlikte yaşadığı oğluna temlik ettiği, ayrıca önemli oranda, bakımını gerektirir bir hastalığı da bulunmadığı gözetildiğinde asıl amacının kendisine baktırmak olmayıp birlikte yaşadığı davalıyı gözetmek suretiyle mal kaçırmak olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin yanlış değerlendirilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
    Davacıların açıklanan nedenden ötürü yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi