
Esas No: 2017/2015
Karar No: 2017/4394
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/2015 Esas 2017/4394 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile; davalının haksız eylemleri sonucunda müvekkiline ait taşınmaza kahvehane ruhsatı alamadıklarını, ruhsatı alsalardı daha yüksek bir kirayla kiraya verebilecek olmaları, yani kahvehane ruhsatı olan dükkanla, kahvehane ruhsatı olmayan dükkanın kiraya verilmesi arasındaki fark olan maddi zarar için şimdilik 1.000,00.- TL maddi tazminatın ve davalının haksız eylemini bile bile sürdürmesi nedeniyle çektiği elem ve üzüntü sebebiyle 4.000,00.- TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davacıya ait dükkanın kahvehane olarak kiraya verilmiş hali ile başka amaçla kiraya verilmesi arasındaki kira farkı nedeniyle davacının toplam 11.550,00.- TL maddi zararının bulunduğu, davacının açmış olduğu davalar ve ruhsat işlemleri nedeniyle dükkanının uzun süre boş kalmış olması nedeniyle üzüntü duyduğu gerekçesiyle 11,500,00.- TL maddi 1.000,00.- TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
1-Maddi tazminat istemi yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2-Manevi tazminat istemi yönünden;
818 sayılı Borçlar Kanununun 49. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 58. maddesi) uyarınca manevi tazminata hükmedilebilmesi için, davalının kusurlu davranışı sonucu davacının kişilik haklarının saldırıya uğraması gerekir. Somut olayda davalının davaya konu 7/A numeratajlı dükkanı ikiye bölünerek, tadilat ruhsatı ile belediyeden almış olduğu 7/A ve 7/B numeratajları nedeniyle davacının kahvehane ruhsatı alamaması ve dükkanını kahvehane olarak kiraya verememesi davacının kişilik haklarına yönelik bir saldırı özelliği bulunmayıp doğrudan doğruya malvarlığı (mülkiyet) hakkına tecavüz niteliği taşıdığı gözetilmeden, manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 15/05/2017 günü oybirliği ile karar verildi.