Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/36514
Karar No: 2016/5590
Karar Tarihi: 10.03.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/36514 Esas 2016/5590 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/36514 E.  ,  2016/5590 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ


    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin, davalı ..." na ait işyerinde değişik taşeron şirketlere bağlı olarak çalıştığını, her yıl düzenli olarak ve değişik taşeron şirketler ile sözleşmesi yenilenmek sureti ile işine devam ettiğini, 31/12/2014 tarihinde ilgili yetkililer tarafından "sözleşme süreniz doldu, bundan sonraki ihale döneminde belediye Başkanı sizinle çalışmak istemiyor" diyerek iş sözleşmesinin fesh edildiğini ve bu fesih sonrası yapılan ihalede yer alan taşeron firmalar aracılığı ile davacıdan boşalan yere davalı ... başkanlığınca yeni işçiler alındığını, feshin geçerli bir nedene dayanmadığını ileri sürerek; feshin geçersizliğinin tespiti ile müvekkilinin işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalılar Cevaplarında Özetle:
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının belediyenin işçisi olmayıp, müvekkilinin ihale makamı sıfatında olduğunu, müteahhit şirket ile aralarındaki asıl-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun şekilde kurulduğunu, muvazaya dayanmadığını, bu sebeple davalı Belediyenin bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Şirket cevap dilekçesinde; davanın şirket yönünden husumet yokluğundan reddini talep ettiklerini, şirketin diğer davalı ..." nin şehir içi temizlik işini ihale usulü ile aldığını, temizlik işinde çalışan işçilerin daha önceden belediyenin temizlik işinde çalışan işçiler olduğunu, işin gereği ihaleyi alan şirketin değişmesi halinde bile işçilerin belediye nezdinde çalışmaya devam ettiklerini, işçilerin işe alınması ve işten çıkarılması hakkında şirketin herhangi bir beyanı olmadığını, davada hak düşürücü sürenin geçirildiğini, işçinin işe iade davası açabilmesi için iş sözleşmesinin belirsiz süreli olması gerektiğini, işçi ile imzalanan iş sözleşmesinin belirli süreli iş sözleşmesi olduğundan işçinin işe iade davasının reddi gerektiğini savunmuştur.

    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, feshin haklı veya geçerli nedene dayandığının ispatlanamadığı ve davalılar arasında alt-asıl işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle; davacının davalı Şirket nezdinde işine iadesine ve davalıların işe iadenin mali sonuçlarından müşterek müteselsil sorumlu tutulmasına karar verilmişitr.
    D) Temyiz:
    Karar süresinde davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için fesih bildiriminin yapıldığı tarihte işyerinde 30 ve daha fazla işçi çalıştırılması gerekir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan işçi sayısına göre belirlenir.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/2 maddesine göre, İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır. İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür. Yine aynı kanunun 18/4 maddesi uyarınca, işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. Keza 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 60/2 maddesi uyarınca bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin dahil olduğu iş kolundan sayılır.
    Otuz işçi sayısının belirlenmesinde belirli-belirsiz süreli, tam- kısmi süreli, daimi-mevsimlik iş sözleşmesi ile çalışanlar arasında bir ayırım yapılamaz. Fesih bildirimin yapıldığı tarihte 30 işçi sayısının tespitinde göz önünde bulundurulacak işçinin iş sözleşmesinin devam etmekte olması yeterli olup, ayrıca fiilen çalışıyor olması gerekmemektedir. Ancak hastalık, iş kazası, gebelik yada normal izin ve benzeri nedenlerle ayrılan işçi yerine bu süre için ikame işçi temin edilmiş ise, 30 işçi sayısında ikame edilen işçi dikkate alınmayacaktır. Konumu itibarıyla güvence kapsamı içerisinde olmayan işveren vekillerinin ve yardımcılarının da işyerinde çalışan işçi sayısının belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Dairemizin uygulaması bu yöndedir. (24.03.2008 gün ve 2007/27699 Esas, 2008/6006 Karar sayılı ilamımız).
    Fesih bildirim tarihinden önce iş sözleşmesi feshedilen, bu nedenle feshin geçersizliği davası açıp, lehine feshin geçersizliğine karar verilen işçinin işverene işe başlatılması için başvurusu halinde, adı geçen işçinin de 30 işçi sayısında değerlendirilmesi gerekir. Böyle bir durumda feshin geçersizliğine ilişkin dava sonuçlanmamış ise, bekletici mesele yapılarak sonucu beklenmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta mahkemenin; davalılar arasında alt-asıl işveren ilişkisi bulunduğu ve feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi ile davacının davalı Şirkete ait işyerine iadesine ve işe iadenin mali sonuçlarından her iki davalının birlikte sorumlu tutulmasına ilişkin kararı isabetlidir.
    Ancak, dosya içerisindeki dönem bordrosunda, fesih itibari ile davalı alt işveren... Tel Çivi..Şti"nde çalışan işçi sayısının 30"un altında olduğu anlaşılmaktadır. Davacı işçinin, iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için fesih bildiriminin yapıldığı tarihte işyerinde 30 veya daha fazla işçinin çalışması gerekmektedir.
    Mahkemece bu hususta, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda yeterli araştırma yapılmaksızın karar verilmiştir.
    Bu nedenle davalı... Tel Çivi..Şti"nin tüm Türkiye genelinde aynı iş kolunda başka işyerlerinin bulunup bulunmadığı araştırılarak, bulunuyorsa davacının iş akdinin feshedildiği tarihte bu işyerlerindeki işçi sayısı da belirlenmek sureti ile davacının iş güvencesi kapsamında olup olmadığı tespit edilmelidir.
    Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi