21. Hukuk Dairesi 2016/9148 E. , 2017/10030 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalı ...Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi ve davalı ...Ş. vekili tarafından duruşma talep edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Davacı tarafın 26/09/2013 tarihinde dava açarak dava dilekçesinde gerçek kişiler ... Maden A.Ş. isimli bir şirketi de davalı olarak gösterdiği, yine dava dilekçesinde ... A.Ş."nin davacının işvereni, davalı ..."un ise şirket yetkilisi olduğunun belirtildiği, adı geçen şirket için dava dilekçesinin kazanın meydana geldiği maden ocağının adresine yapılan tebliğ bila tebliğ iade edildiği, aşamalarda dosyaya... A.Ş. isimli şirketin ticaret sicil kaydındaki adresini gösteren bir ticaret sicil gazetesi ibraz edildiği, bundan sonra... A.Ş."ye dava dilekçesi tebliğ edildiği, adı geçen şirketin aşamalarda avukat marifeti ile kendisini temsil ettirdiği ve değişik tarihlerde ibraz edilen dilekçeler ile meydana gelen kaza ile bir ilgilerinin olmadıklarını belirttikleri, mahkemenin bütün bu aşamalarda davacı kazalının işvereninin gerçek kişi ... olduğunu gözden kaçırarak ..."la, davacı kazalıyla veya kazanın meydana geldiği maden ocağı işyeri ile herhangi bir bağlantısı olmayan ... A.Ş."yi gerekçeli karar başlığında davalı olarak gösterip onu da tazminatlardan sorumlu tutacak şekilde karar verdiği, kararın davalı şirket vekili tarafından temyizi üzerine 10/12/2015 tarihli ek kararla davalı ... Türk A.Ş."nin temyiz isteminin sıfat yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre, aşamalarda davalı olarak kabul edilip tazminatlardan sorumlu tutulduğu halde, yerel mahkeme kararını temyizi üzerine adı geçen şirketin temyiz isteminin sıfat yönünden reddine karar verilmesi hatalı olup bu yöndeki karar açıkça yok hükmündedir. Bu nedenle yerel mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 10/12/2015 tarihli ek kararının bozularak kaldırılması ve asıl hükmün temyizini amaçlayan temyiz itirazlarının incelenmesi gerekir.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacının aşağıdaki (A) bendinin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, 112.857,00 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ... A.Ş"den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
A)Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden, yerel mahkemece yargılamaya konu iş kazasına ilişkin olarak kusur raporu alınmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davalı ... ... ve dava dışı ... aleyhine açılan rücu dava doyasında alınan bilirkişi kusur raporuna itibar edilerek neticeye varıldığı anlaşılmaktadır. Varılan bu netice, hükme esas alınan bilirkişi kusur raporunda temyiz incelemesine konu eldeki tazminat davasının davalısı durumunda olan ..."ın kusur durumu konusunda bir değerlendirme içermemesi nedeniyle isabetsizdir.
Yapılacak iş, yukarıdaki, açıklamalar doğrultusunda maden mühendisliği ve iş güvenliği alanlarında uzman 3 kişiden oluşacak bilirkişi heyetinden, iş kazası olayının meydana geldiği maden ocağı işyerinde ateşçi olarak çalışmakta olan davalı ..."in kusur durumunu da değerlendiren yeni bir bilirkişi kusur raporu alarak tüm delilleri bir arada değerlendirip sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
B)Davalı ... Türk A.Ş."nin temyiz itirazlarına gelince,
Taraf ehliyeti, dava şartlarından olup yargılamanın her safhasında resen göz önünde tutulması gerekir. Taraf sıfatının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir.
Dosya kapsamından, davalı ... Türk A.Ş."nin yargılamaya konu iş kazası ile bir bağlantısının bulunmamasına karşın dava dilekçesinde davalı olarak gösterilip, yargılama aşamalarında davalı olduğu kabulünden hareket edilerek usuli işlemlerin yerine getirildiği, sonuç olarak gerekçeli karar başlığında adı geçen şirketin davalı olarak gösterildiği, adres olarak adı geçen şirket adresinin karar başlığına yazıldığı, yine davalı şirket vekili olarak... A.Ş. adına vekalet ibraz eden avukatın adının başlıkta gösterildiği, hükmün de şirketi sorumlu tutar nitelikte kurulduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, davalı ... Türk A.Ş. hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde davalı tüzel kişinin hüküm altına alınan tazminatlardan sorumlu tutulması hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı ile davalı ... Türk A.Ş."nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Yerel Mahkemenin davalı şirket vekilinin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 10/12/2015 tarihli ek kararının bozularak ortadan KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
04/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.