21. Hukuk Dairesi 2017/1370 E. , 2017/10094 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar, davalılardan ... Gıda San. Ve Tic. Aş. ve ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, 26.02.2007 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalılardan ... ve ... aleyhine açılan davaların reddine; davacı ... için 20.000TL manevi, davacı ... için 20.000,00TL manevi tazminatın davalı ..., ... İnşaat Ltd. Şti. ve ... AŞ"den müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacılar ile davalılardan ... İnş. Ltdi. Şti. ve ... AŞ temyize getirmiştir.
Davacılar, sigortalı çocularının iş kazasında vefat ettiğini iddia etmektedir.
Dosya kapsamına göre, davacılar murisi ..., 26.02.2007 günü, davalı ... AŞ fabrikasının çatısından düşerek hayatını kaybetmiştir.
Dosyadaki kayıt ve evraka göre SGK Başkanlığı tarafından davaya konu zararlandırıcı olaya dair iş kazası tahkikatının yapılmadığı anlaşılmaktadır.
1-Uyuşmazlığın çözümü için, davaya konu zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tesbiti ön sorundur.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup olmadığı Kurum tarafından tespit olunmalıdır. Kurumun bir olayı iş kazası kabul etmemesi durumunda ilgililer işverenin yanında Kurumu da hasım göstererek iş kazası tespit davası açabilirler. Bunun yanında aksine olarak Kurumun bir olayı iş kazası kabul etmesi halinde ise ilgililer Kurumu da hasım gösterecekleri bir dava ile yine olayın iş kazası olmadığının tespitini her zaman dava edebilirler. Bir olayın iş kazası olup olmadığının açık bir şekilde ortaya konulması, zararlandırıcı olaya dair yapılacak yargılamada mahkemelerin görevine ilişkin de neticelerinin bulunması nedeniyle önem arz etmektedir.
5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde İş kazasının 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde bu sürenin iş kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği, 5510 sayılı Yasa’nın 20. maddesinde ise iş kazasına bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının haksahiplerine gelir bağlanacağı bildirilmiştir.
2-İş kazası nedeniyle işçinin ölümü halinde davacı anne ve baba yararına maddi tazminata karar verilebilmesi için davacılara Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kısa vadeli sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması gerekmektedir. Kendilerine gelir bağlanan ana ve babanın destekten yararlandığı varsayılmaktadır. Bu nedenle mükerrer ödemeyi önlemek için, gelir bağlanması halinde, hesaplanacak tazminat miktarından, davacı anneye ve babaya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir düşülmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir.
Yapılacak iş, iş kazası tahkikatının yapılması amacıyla davacı tarafa Kuruma başvuruda bulunması için süre verilmesi, tahkikat neticesine göre olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden dolayı işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için süre verilmesi, açılacak tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak tespit davası neticesinde olayın “iş kazası” olduğu hususunun kesinleşmesi veya olayın Kurumca iş kazası şeklinde kabul edilmesi halinde ise davacılara, Kuruma müracaat ile iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması için önel verilmesi, çıkacak sonuca göre maddi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve bir karar verilmesi, iş kazası iddialarının kabulü veya reddi halinde görevli mahkeme hususunun dikkate alınmasından ibarettir.
Bu kapsamda, temyiz talebinde bulunanların sair temyiz itirazları incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 04.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.