7. Ceza Dairesi 2018/1139 E. , 2020/19245 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Davaya konu olup hükme esas alınan kol saatleri konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi edilerek yabancı menşeili olup olmadıkları, taklit edilmiş yerli üretim olup olmadıkları belirlendikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Dava konusu eşyanın değerinin fahiş olduğu da nazara alınarak sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/5, 3/22. madde ve fıkraları gereğince uygulama yapılması gerektiği ve gerekçede de bu doğrultuda uygulama yapıldığı belirtilmesine karşın; suç tarihinde yürürlükte bulunmayan 6455 sayılı Yasanın 3/5. madde ve fıkrası gereğince yazılı şekilde hüküm tesisi,
3- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
4- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 12/01/2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 19/02/2015 olduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/129746 sırasında kayıtlı olan sanığa ait Viranşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/403 Esas, 2015/984 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 16/11/2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 01/06/2015 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından anılan dosyanın incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sagöre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
5- Sanığa ait araçta zula bulunması ve dava konusu kaçak eşyanın miktarı itibariyle nakil aracı ile taşınmasının zorunlu olması karşısında 5607 sayılı Kanunun 13/a ve 13/b maddelerinde belirtilen şartların oluştuğu, yine araç ve eşyanın değeri itibarıyla aracın müsaderesinin 5237 sayılı TCK.nun 54/3. maddesi gereğince işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı gibi hakkaniyete de aykırılık oluşturmayacağı anlaşılmakla, nakil aracının müsaderesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,
6- Sanığın mahkumiyetine karar verilmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.