22. Hukuk Dairesi 2018/4612 E. , 2018/9856 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (b) alt bendi gereğince, işverenin işçiye veya aile üyelerinden birine, şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması işçiye iş sözleşmesini haklı fesih imkanı verir. Şeref ve namusa dokunacak söz ve davranışların, işveren veya işveren vekili tarafından gerçekleştirilmiş olması hukuki sonucu değiştirmez. Bu eylemlerin Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil etmesi de şart değildir.
Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinden, davacı ve bir kısım arkadaşlarının çalışma koşulları hakkında işveren vekili ile yaptıkları görüşmede, işveren vekilinin “çalışıyorsanız çalışın, çalışmıyorsanız s...r olun gidin” şeklinde sinkaflı sözler sarf etmesi üzerine, davacının işyerini terk ederek eylemli olarak iş sözleşmesini feshettiği anlaşılmaktadır. İşveren vekilinin sarf ettiği sözler, onur kırıcı ve küçük düşürücü mahiyette olup, davacının iş sözleşmesini, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24/II-b maddesi uyarınca haklı nedenle feshettiğinin kabulü gereklidir. Nitekim Dairemizin, 13.3.2018 tarihli 2015/31910 Esas ve 2018/6446 Karar sayılı ilamı ile 2015/31911 Esas ve 2018/6447 Karar sayılı bozma ilamında da aynı görüş benimsenmiştir. Bu durumda, kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınması sonucu itibariyle doğrudur. Ancak, haklı nedenle bile olsa iş akdini sona erdiren taraf ihbar tazminatına hak kazanamayacağından, davacının ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü hatalı olmuştur.
3- Mahkemece, kısa karar ve gerekçeli kararlarında 1.754,77 TL kıdem tazminatının 16.12.2014 olan fesih tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 10.07.2015 tarihinde ise, fesih tarihinin hatalı yazıldığı gerekçe gösterilerek 16.12.2014 olan tarih 16.10.2014 olarak düzeltilmiş, ancak 1.754,77 TL olan kıdem tazminatı bu kez, 1.854,77 TL olarak yazılmıştır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 304. maddesi; Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, Mahkemece re"sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.
Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir, düzenlemesini içermektedir.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hatalı yazılan fesih tarihi re"sen düzeltilirken hüküm altına alınan kıdem tazminatı miktarının hatalı yazılması da isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.