Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3013
Karar No: 2018/9859
Karar Tarihi: 26.04.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/3013 Esas 2018/9859 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2018/3013 E.  ,  2018/9859 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı şirket nezdinde 25.10.2014 tarihinden itibaren iş makinası operatörü olarak çalıştığını, müvekkilinin Türkiye Devrimci Maden Arama ve İşletme İşçileri Sendikası"na üye olduğunu, içlerinde davacının da bulunduğu 8 işçinin iş akdinin 04.04.2016 tarihinde fesh edildiğini, işçiler sendikaya üye olduktan sonra şirket tarafından e-Devlet şifrelerini getirmeleri ve sendika üyeliklerini iptal etmeleri, aksi takdirde işlerine son verileceğinin söylendiğini, davacı dahil bu işçilerin sendika üyeliklerini iptal etmeyeceklerini bildirmeleri üzerine de; 04.04.2016 tarihinde sözlü fesih bildirimi yapıldığını, ertesi günlerde de; işbaşı yapmak isteyen işçilerin işbaşı yaptırılmadığını ve feshin sendikal nedene dayandığını öne sürerek geçerli bir fesih nedeni bulunmadığından davacının işe iadesine ve 12 aydan az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davacının iş akdinin İş Kanunu"nun 18/1 maddesi uyarınca davranışından kaynaklanan geçerli nedenle fesh edildiğini, davacı ve beraberindeki işçilerin 04.04.2016 tarihinde iş yerine geldiğini, ancak işbaşı yapmayarak iş akışı ve düzenini bozduklarını, tazminat hakkı doğmamış ise de; mağdur olmamaları için kıdem ve ihbar tazminatının işverence ödendiğini, söz konusu sendikanın üye sayısı itibariyle toplu iş sözleşmesi yapmasının olanaksız olduğunu, feshin sendikal nedenle yapıldığı iddialarının doğru olmadığını ve feshin geçerli bir nedeni bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesinin Kararının Özeti:
    Davacı hakkında düzenlenen gerek fesih yazısı incelendiğinde; gerekse davalı vekilinin cevap dilekçesi dikkate alındığında; davacının iş akdinin mesaiye başlamamak, işi bırakma ve iş akışını engelleme şeklinde gerçekleşen eylemlerden dolayı feshedildiği, işten ayrılma bildirgesinde de 04 kodunun işlendiği, yani belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir sebep bildirilmeden feshedildiği bildiriminin yapıldığı, sendika tarafından gönderilen üyelik bilgileri incelendiğinde; 16 işçinin sendikaya üye oldukları, bu üyelik tarihlerinin de 2016 Şubat, Mart ve Nisan aylarında gerçekleştiği, davacıyla birlikte 04.04.2016 tarihinde iş akdi feshedilen işçilerin..., ..., ..., ..., ..., ....r ve ....... oldukları; davacı tanığınca sendikaya üye olmayıp olanlar içinde iş akitlerinin feshedileceği yönünde işverenin beyanda bulunduğunu ifade etmekte ise de; sendika üyeliklerinin işverene bildirimine yönelik bir kayda rastlanmadığı, işverenin işyerindeki sendikalı işçilerin kimler olduğu yönünde resmi bir bilgiye sahip olmadığı, haricen bilgi sahibi olduysa da bunun olup olmadığı yönünde bir ispatın bulunmadığı, işyerinde toplu iş sözleşmesi yetki süreci, fesih tarihi itibariyle bulunmadığı, davacı tanıklarının davacıyla birlikte iş akdi feshedilen işçiler olduğu, 2016 Nisan ayından itibaren üyelikten çekilmelerin başladığı, üyelikten ayrılma sebebi olarak da, 5 işçi yönünden (...., ..., ..., ...., ...) üyelikten ayrılma nedeninin çekilme; diğerlerinin ise iş kolu değişikliği olduğu, davacıyla birlikte aynı gün iş akdi feshedilen 8 işçiden ..., ... ve ... ..."in yeniden işbaşı yaptırıldığı ve bunlarında sendika üyesi oldukları, dolayısıyla feshin sendikal nedenle yapıldığı hususunun ispatlanması gerektiği, davacının iş akdinin davacının davranışına dayalı geçerli nedenle feshedildiği ancak, İş Kanunu"nun 19. maddesi uyarınca davacıdan savunma alınmadığı gerekçesiyle davacının işe iadesine, feshin sendikal nedene dayalı olduğu ispatlanamadığından bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, iş akdinin haklı ve geçerli nedenle feshedildiğini ispat yükü üzerinde olan davalı işverenin bu ispat yükümünü yerine getirmediği, taraf vekilerinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesi ile taraf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu :
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Dosya içeriğine göre, feshin şeklen geçersiz olduğunun tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle davalının temyiz inceleme istemi yerinde bulunmamıştır.
    Taraflar arasında uyuşmazlık feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı konusundadır.
    Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 25"inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir.
    Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı tanıkları ... ve ..."in davalı işverene karşı aynı nedene dayalı dava açmış olmaları bir başka deyişle davalı işverenle aralarında husumet bulunması nedeniyle, bu tanıkların davalı işverenin sendika üyesi olup olmadıklarının tespitine yönelik e devlet şifrelerini istediği vermedikleri için iş akitlerine son verildiği yönündeki beyanlarına itibar edilemeyeceği gerekçesiyle iş akdine sendikal nedenle son verildiğinin ispatlanamadığı kabul edilmiştir. Ne var ki, mahkemece yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Öncelikle, yan deliller ile desteklenmedikçe husumetli tanık anlatımlarının tek başına hükme esas kabul edilmesi mümkün değildir. Ancak, dosya içerisinde tanık anlatımlarını destekleyecek başka delillerin varlığı halinde bu tanıkların beyanlarına itibar edilmesi mümkündür.
    Davacı hakkında düzenlenen 06.04.2016 tarihli fesih ihbarnamesinde, davacının 04.04.2016 tarihinde mesaiye başlamayıp görevi yerine getirmediği, iş akışını durdurduğu bildirilmiştir. Davacı ise, 4.4.2016 tarihinde sendika üyesi olması nedeniyle iş akdine son verildiğini öne sürmektedir. Davalı tanıkları, aynı gün işten çıkarılan işçilerden Bayram Özer"in kendisinin işten çıkmak istediğini, sanki işten çıkarılıyormuş gibi davacı ve arkadaşlarının gelerek bu kişinin çıkarılması halinde kendilerinin de çalışmak istemediklerini söylediklerini, 2-3 saat davacı ve arkadaşlarının ikna edilmeye çalışıldığını ancak davacı ve arkadaşlarının o gün çalışmadığını, ertesi gün işe geldiklerinde de işverenin artık kendileri ile çalışmak istemediğini, davacı ve arkadaşları geldiğinde ..."in iş akdinin henüz sonuçlanmamış olduğunu, iş akdi bu şekilde feshedilenlerden üç işçinin yeniden işe alındığını beyan etmişlerdir.
    Dosya içerisinde, 04.04.2016 tarihinde meydana gelen olay ile ilgili tutanak, savunma, görgü tanığı ifadesi vs gibi davalı tanıklarının beyanlarını destekleyecek bir delil bulunmamaktadır.Davacı tanıklarından ise davalının iddia edildiği şekilde 04.04.2016 tarihinde toplu bir eylem yapıp yapmadıkları yapmış iseler nedeni sorulmamıştır.
    Dosya içerisinde bulunan Türkiye Devrimci Maden Arama Ve İşletme İşçileri Sendikası yazı cevabından, işyerinde Sendikanın 2016 yılının Şubat ayında örgütlenmeye başladığı, ilk üyelik tarihinin 25.02.2016 olduğu, davacının sendikaya 08.03.2016 tarihinde üye olduğu, iş akdine ise 4.4.2016 tarihinde son verildiği anlaşılmaktadır. Sendika yazı cevabına göre, 01.04.2016 tarihine kadar sendikaya 16 işçi üye olmuş, bu işçilerden 10"unun iş kolu değişikliği nedeniyle üyeliği düşmüştür. Sendikadan 5 işçi istifa etmiş olup sendikanın cevap verdiği 26.07.2017 tarihi itibariyle 1 işçi çalışmaya devam etmektedir. Davacı ve yedi arkadaşının iş akdine aynı gün son verilmiştir. Sendikadan istifaların ise fesihlerden sonra 06.05.2016 tarihinden itibaren başladığı bildirilmiştir. 12.10.2016 tarihinde sendika yetki başvurusunda bulunmuş ise de, koşulların bulunmadığı tespit edilmiştir.
    Tanık anlatımlarına göre, davacı ile aynı gün iş akdine son verilen..., ... Ve ... .... isimli işçiler yeniden işe başlatılmışlardır. Ancak mahkemece bu işçilerin sendika üyeliğinin devam edip etmediği, sendika üyelikleri son bulduktan sonraki bir tarihte işe başlatılıp başlatılmadıkları araştırılmamıştır.
    Somut uyuşmazlık bakımından, iş akdinin sendika örgütlenmesini engellemek adına feshedilip feshedilmediğinin tereddütsüz tespiti önem arzetmektedir. Bu nedenle; Mahkemece gerektiği takdirde, davacının tanık listesinde isimleri bulunan ve dinlenilmesinden açıkça vazgeçilmeyen, tanık anlatımları ile işe yeniden başlatıldıkları anlaşılan..., ... ve ... ... isimli işçiler de dinlenilerek, iş akdinin nasıl son bulduğu, davacı ve arkadaşlarının toplu eylem yapıp yapmadıkları, yapmış iseler eylemin sendikal neden ile olup olmadığı belirlenmeli, işe yeniden başlatılan işçilerin işe başlatılma tarihleri, işe başlatıldıkları tarihte sendika üyeliklerinin devam edip etmediği, sendika üyeliği devam ettiği halde işe başlatılan olup olmadığı, fesihlerden sonra yeni işçi alımı yapılıp yapılmadığı, varsa yeni işe alınan işçiler arasında sendika üyesi olan işçi bulunup bulunmadığı belirlenmeli, sendika üyeliğinden istifa eden işçilerin çalışmaya devam edip etmedikleri tespit edilmeli, özellikle 04.04.2016 tarihinde iş akdine son verilen işçilerin tamamının aynı nedenle iş akdinin sonlandırılıp sonlandırılmadığı, bu tarihte iş akdi son bulanlar arasında fesih tarihi itibariyle sendika üyesi olmayan işçi olup olmadığı araştırılmalı, davacının husumetli tanıklarının anlatımlarının yan deliller ile desteklenip desteklenmediği değerlendirilmeli sonucuna göre feshin sendikal örgütlenmeyi bastırmak adına yapılıp yapılmadığı netleştirilmelidir.
    Anılan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan davacının istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddi kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 26/04/2018 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi