3. Hukuk Dairesi 2017/16996 E. , 2018/5999 K.
"İçtihat Metni"Davacılar ... ve ... ile davalılar ..., ... ve ... aralarındaki tanıma ve tenfiz davasına dair ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10/05/2016 günlü ve 2016/130 E.-2016/151. K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 06.07.2017 günlü ve 2016/16615 E.-2017/11258 K. sayılı ilama karşı davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, ... ve TC vatandaşı olan tarafların murisi ..."ın 31.07.2012 tarihinde vefat ettiğini, 11.01.2007 tarihinde yazdığı vasiyetnamesinde davacıları mirasçı olarak tayin ettiğini, ...Mahkemesinde açılan vasiyetnameye kanuni mirasçılardan itiraz gelmediğini, mahkemece bilimum terekenin yegane hak sahiplerinin kardeşleri ... ve ... olduğuna, diğer varislerin terekeden hak sahibi olmadığına karar verildiğini, murisin Türkiye"de bir adet taşınmazı olduğundan ... Mahkemesinin 11.12.2013 tarihli 254/2012 sayılı kararının tenfizine ve merhume ..."ın terekesinin bilumum malvarlığının, yegane hak sahiplerinin kardeşleri ... ve Yalkın Muhtaroğlu olduğuna ve başka herhangi bir varisin terekeden hak talebinde bulunma hakkına sahip olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar, murisin aynı zamanda TC vatandaşı olması sebebiyle 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 532. maddesi gereğince vasiyetnamenin noter veya sulh hakimi tarafından yazılması gerektiğini, ayrıca yazıldıktan sonra vasiyet edenin okuyup son arzularını içerdiğini en az iki tanığın huzurunda memura beyan etmesi gerektiğini, bu şartlara göre hazırlanmayan vasiyetnamenin geçersiz olduğunu, ayrıca davanın dayanağı olan kararın mahkeme kararı niteliğinde olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kabulüne yönelik olarak verilen 03.12.2014 gün ve 2014/62-663 E.K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 25.11.2015 gün ve 2015/11213 Esas -18811 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalılar vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 06.07.2017 gün ve 2016/16615 Esas- 2017/11258 Karar sayılı ilamı ile " ....davaya konu yabancı mahkeme kararının mirasçılık belgesi niteliğinde olduğu gözönüne alınarak, mirasçılık belgesi niteliğindeki yabancı mahkeme kararının tenfizi ve davacıların mirasçılık belgesi verilmesi taleplerinin ayrılarak, mirasçılık belgesi niteliğindeki yabancı mahkeme kararının tenfizine yönelik talebin reddine, mirasçılık belgesi verilmesi yönündeki talebin ise; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş,..." gerekçesi ile bozulmuştur. İş bu bozma kararına karşı, davacılar vekili tarafından karar düzeltme istemi üzerine yeniden yapılan incelemede; Tenfizi istenilen ... Mahkemesinin 11.12.2013 tarihli 254/2012 sayılı kararı incelendiğinde; merhumenin 11.01.2007 tarihinde yapmış olduğu mezkur vasiyetnameye göre bilumum taşınır ve taşınmaz malvarlığını, herhangi bir banka hesabında mevcut veya nakit olarak tasarrufunda bulunan paraları ve her türlü alacağı kızkardeşi ... ile erkek kardeşi ..."e eşit olarak vasiyet etmiş olduğu, ve vasiyetnamenin içeriğinin mahkeme tarafından tüm yasal varislerinin bilgi ve dikkatine getirilmiş olduğu ve yasal varisler tarafından vasiyetnamenin içeriğine ve vasiyetnamenin öngörmüş olduğu paylaşıma yasal süreler içerisinde herhangi bir itiraz gelmediği cihetle merhume ..."ın terekesini bilumum malvarlığına yegane hak sahiplerinin kardeşi ... ile ... olduğu ve başka herhangi bir varisin terekeden hak talebinde bulunma hakkına sahip olmadığına emir verir şeklinde olduğu görülmüştür.
... Mahkemesinin 11.12.2013 tarihli 254/2012 sayılı kararı mirasçılık belgesi niteliğinde olduğu değerlendirilerek zuhulen bozulduğu yeniden yapılan inceleme sonucunda anlaşıldığından, davacı tarafın karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK"nun 440. maddesi gereğince davacı tarafın karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 06.07.2017 gün ve 2016/16615 Esas- 2017/11258 Karar sayılı sayılı bozma ilamının kaldırılarak ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 10.05.2016 gün ve 2016/130 Esas- 2016/151 Karar sayılı ilamının ONANMASINA, 29.50 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 29.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.