(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/1762 E. , 2021/4798 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek, dava tarihinden 20-30 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının ilgili yerden getirtilmesi, yöntemine uygun olarak hava fotoğraflarının incelenmesi ve mera araştırması yapılması, çekişmeli bölüm meradan elde edilen yerlerden değil ise hangi tarihte kim tarafından imar ihya işlemine başlanıldığı, hangi tarihte bitirildiği, taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun tarımsal zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve kim tarafından ne şeklide sürdürüldüğünün belirlenmeye çalışılması, toplanacak tüm deliller neticesinde karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece önceki kararında direnilmesi neticesinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.05.2016 tarih ve 2014/8-943 Esas 2016/631 Karar sayılı ilamı ile “temyiz tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Büyükşehir Yasası gereğince ... ile ... Belediye Başkanlığının davada taraf haline getirilerek taraf teşkilinin sağlanması ve özel dairenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapılması” gereğine değinilerek direnme kararı kaldırılmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda asıl davanın kısmen kabulüne, 06.11.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda (X) ve (Y) harfleri ile gösterilen bölümlerin davacılar adına hüküm yerinde belirtilen paylar ile tapuya kayıt ve tesciline, birleşen dosya davacısı Hazine’nin davasının kısmen kabulü ile aynı bilirkişi raporunda (Z) harfi ile gösterilen bölümün birleşen dosya davacısı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı- davacı Hazine vekili, davalı ... Mahalle Muhtarlığı ve feri müdahil ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmiş olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bozma ilamında 6360 sayılı yasa gereğince ... Belediye Başkanlığı"nın ilgili kamu tüzel kişisi olarak davaya dahil edilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, bu gereğe riayet edilmeksizin yöntemince taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında karar verilmiştir. Oysa, taraf teşkilinin sağlanması 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. (HMK 115/1). Mahkemece bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, işin esası yönünden yapılan araştırma ve inceleme de yetersizdir. Şöyle ki; bozma ilamında yöntemince mera araştırması yapılması istenilmiş olmasına rağmen komşu köylerden yerel bilirkişi dinlenilmemiş, taşınmazın bulunduğu köyden seçilen yerel bilirkişi ve tanıklar çekişmeli bölümlerin evvelinde mera olduğunu belirtmiş olmasına rağmen mahkemece bu beyanlar göz önüne alınmamış, tek kişilik soyut içerikli ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, 6360 sayılı Yasa gereğince ... Belediye Başkanlığı’nı yöntemine uygun şekilde davaya dahil etmek üzere davacıya süre ve imkan tanınmalı, bu yolla taraf teşkilinin sağlanması halinde, dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı, taşınmazın bulunduğu yerde varsa mera tahsis karar, ekleri ve haritaları ile çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek aynı köy yerel bilirkişi ve taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmeli, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mera tahsisi yoksa taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise, ihyanın hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiği, zaman içinde sınırlarında mera yönünden genişleme olup olmadığı, hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı, ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle aykırılık giderilmeli, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parselinden nasıl ayrıldığı, mera ile arada doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı ve taşınmazın meradan açılan bir yer olup olmadığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselinin konumlarını gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli, yapılan araştırma ve inceleme sonucu taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça bir değer taşımayacağı düşünülmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığının karar başlığında gösterilmemiş olması, ayrıca mahkemenin önceki kararında reddine karar verilen ve kesinleşen (a) harfi ile gösterilen bölümün (X) harfi ile gösterilen bölüm içerisinde, yine reddine karar verilen ve kesinleşen (e) harfi ile gösterilen bölümünde (Y) harfi ile gösterilen bölüm içerisinde kaldığı halde bu bölümler yönünden de kabul kararı verilmesi dahi isabetsiz olup, temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.