17. Ceza Dairesi 2019/12113 E. , 2020/1900 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık ... hakkında hırsızlık ve sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi, kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü;
1)Sanık ...’in aşamalardaki savunmalarında, telefon alım satımı ve tamir işi yapan Babayiğit İletişim isimli iş yerini işlettiğini, olay günü ... isimli arkadaşının yanına gelerek bir arkadaşında telefon olduğunu, alıp almayacağını sorduğunu, birlikte Şimal düğün salonuna gittiklerini, orada akrabası olan diğer sanık ile karşılaştığını, diğer sanığın kendisine ait olan telefonu satmak istediğini söylemesi üzerine 400,00 TL ye telefonu satın aldığını, diğer sanığın telefona ait fatura ve nüfus kaydının fotokopisini sonra getireceğini söylediğini, telefonun ikinci el değerinin 500,00-600,00 TL civarında olduğunu, telefonun hırsızlık malı olduğunu bilmediğini savunduğu, mahkemede dinlenen bilirkişinin değere ilişkin beyanı ile diğer sanık ... ve ..."ın beyanlarının sanığın savunmasını doğrulaması ve sanığın suça konu telefonun hırsızlık eşyası olduğunu bilerek aldığına dair savunmasının aksine cezalandırılmasına yetecek nitelikte delil elde edilememesi sebebiyle sanık hakkında üzerine atılı suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan beraat kararı verilmesi gerekirken, mahkumiyetine hükmedilmesi,
2)Sanık ...’in yakalandığında telefonu sattığı kişiyi polislere söyleyerek bulunmasını sağladığı, telefonu satın alan ...’in telefonun kendisinde olduğunu söyleyerek müştekiye iadesini sağladığı, sanığın sorgusu esnasında annesinin sanık ...’in zararını karşıladığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 01.03.2016 tarih, 2015-2-832 Esas ve 2016/102 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi "Mağdur ve katılanın zararı soruşturma aşamasında giderildiğinden ceza adaletinin sağlanması, hak ve nesafet kuralları ve TCK"nun 168. maddesinde belirtilen indirim oranları gözetilerek mahkemece sanıkların cezasının 1/2 oranından daha fazla olmak koşuluyla indirilmesi gerekirken, 1/2 oranında indirim yapılması isabetsizdir" şeklinde gerçekleşen kabul ile 5237 sayılı TCK"nun 168. maddesinin 1. fıkrasında etkin pişmanlık nedeniyle 2/3 oranına kadar indirim yapılacağının ifade edilmesine rağmen, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 168/1. maddesi gereği 1/2"den daha fazla oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, 1/4 oranında indirim yapılması,
3)Sanık ...’in tekerrüre esas alınan ilamında 5237 sayılı TCK"nun 31/3. maddesi uyarınca yaş küçüklüğü nedeniyle indirim yapıldığı ve aynı Yasa"nın 58/5. maddesi uyarınca fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı, sanığın adli sicil kaydında yer alan Mardin 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/01/2012 kesinleşme tarihli, 2011/436 Esas ve 2012/13 Karar sayılı kararına konu TCK’nun 116/4 maddesi uyarınca hükmedilen 1 yıl 6 ay hapis cezası olan ilamın tekerrüre esas lınması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre;
4)Sanık ... bakımından hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nun 165. maddesinde tanımı yapılan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nun 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik CMK"nun 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre, uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5)T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ...’in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 11/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.