4. Hukuk Dairesi 2021/9663 E. , 2021/2506 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi..
Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalılar ..., Anadolu Türk Anonim Şirketi ve ... İnş. San ve Tic. A.Ş. Aleyhine 14/07/2015 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; tedavi giderine ilişkin istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, geçici ve sürekli işgörmezlik tazminatına ilişkin istemin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 05/07/2017 günlü karara karşı taraf vekillerinin istinaf başvuruları üzerine yapılan incelemede; davacı vekili ile davalılar vekillerinin istinaf başvurularının HMK"nun 353/1. Fıkra (b-1) maddesi gereğince esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesince verilen 09/12/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 03/09/2014 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu çekiciye bağlı damperin yaya üst geçidine çarpmak suretiyle üst geçidin yıkılması sonucu o sırada üst geçitten geçmekte olan müvekkilinin yüksekten düşerek vücudunda çok sayıda kırık oluştuğunu, bir çok ameliyat geçirdiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL maddi ve 300.000,00 TL manevi tazminatın (davalı ... şirketinin poliçe limiti ve maddi tazminattan dava tarihinden itibaren işleyecek faizle birlikte) davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş; 05/05/2017 tarihli miktar artırım dilekçesiyle maddi tazminat istemini 118.491,97 TL ye yükseltmiştir.
Davalılar; davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
İlk derece mahkemesince; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre davacının % 19 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği, kazanın oluşumunda davalı yanın tamamen kusurlu olduğunun nazara alındığı belirtilerek; tedavi giderine ilişkin talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, iş göremezlik tazminatı olarak 118.491,00 TL nin davalı ... şirketinin 14/07/2015, diğer davalıların kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalı ... şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL nin davalı işleten ve sürücüden kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş; hükme karşı, taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davacı vekili ile davalılar vekillerinin istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen maluliyet sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Olay tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda; olay tarihi, olayın gerçekleşme biçimi, kusur durumu, maluliyet oranı ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 07/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.