3. Hukuk Dairesi 2016/19577 E. , 2018/6063 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile aralarında imzalanan abonelik sözleşmeleri ile bir takım hatların aktivasyonunun sağlandığını, hatların iki fatura üzerinden... ve ... numaralı hatlardan ücretlendirildiğini, 02.10.2014 son ödeme tarihli 1.834,10 TL bedelli, 03.11.2014 son ödeme tarihli 5.954,80 TL bedelli, 02.12.2014 son ödeme tarihli 420,10 TL bedelli, 02.01.2015 son ödeme tarihli 3.810,40 TL bedelli faturaların ödenmediğini, ödenmeyen iş bu faturaların tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; taraflar arasında kurulan ilişkide taahhüt tutarının 1.000,00 TL ile sınırlı olacağı hususunda anlaşmaya varıldığını, davacının anlaşmaya aykırı davranarak, taahhüt tutarını geçecek şekilde faturalar düzenlediğini, bu konudaki şikayetlerini davacı şirketin müşteri hizmetlerine ilettiğini, talebinin kabul görmeyip sonuçsuz kalması üzerine, abonelik sözleşmesinin 6.5.maddesinde abonenin fesih hakkını müşteri hizmetlerini arayarak da gerçekleştirebileceği belirtildiğinden yeniden müşteri hizmetlerini arayarak davacı ile ilişkisini daha fazla sürdürmek istemediğini belirttiğini ve akabinde dava dışı ... Hizmetleri A.Ş."den 2014 yılı Ekim ayı itibariyle hizmet almaya başladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne; davalının ...3. İcra Müdürlüğü’nün 2015/3385 E. sayılı icra takibine itirazının kısmen iptaline, takibin 11.942,02 TL asıl alacak bedeli üzerinden, asıl alacağa 10.03.2015 takip tarihinden itibaren 3095 s. yasa uyarınca değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, davacının fazlaya ilişkin 77,38
TL asıl alacak ile 851,03 TL işlemiş faiz alacağı isteminin reddine, hükmolunan asıl alacak bedeli üzerinden takdiren %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, redde konu bedel üzerinden davalının yasal koşulları oluşmayan haksız takip tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.HMK 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması zorunludur.Dava; telefon aboneliği kullanım bedeline ilişkin olup uyuşmazlığın çözümünün, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği ve konusunda uzman bilirkişinin görüşünün alınmasının gerekli olduğu açıktır.Somut olayda, mahkemece; görüşüne başvurulan bilirkişiler hukuk fakültesi öğretim üyesi ve elektronik mühendisi olup, telefon aboneliği ile ilgili uzmanlıklarının bulunduğu hususunda dosya içerisinde bir bilgiye de rastlanılamamıştır. Hükme esas alınan raporları düzenleyen bilirkişilerin dava konusunda rapor hazırlamaya ehil ve yeterli olmadığı anlaşıldığından, söz konusu bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesisi mümkün değildir. Hal böyle olunca, mahkemece, dava dosyası önceki bilirkişiler dışında, telefon aboneliği kullanımı hesabı konusunda uzman ve ehil olan mühendis ve telekomünikasyon uzmanı bilirkişilerden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetine verilerek, bilirkişilerden davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği bedel hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun, davalı tarafın bilirkişi raporuna yaptığı itirazların da değerlendirildiği bir rapor aldırılarak, varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, bu husus göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlere hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.