3. Hukuk Dairesi 2018/3050 E. , 2018/6080 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacı ile davalının ... 1.Aile Mahkemesinin 2012/610 esas , 2013/278 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını , tarafların müşterek evliliğinden olma ..."nın velayetinin davacı anneye verildiğini , bu mahkeme kararı ile davacı için aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası, küçük için ise 250,00 TL iştirak nafakası kararı verildiğini belirterek müvekkili lehine takdir edilen 400,00 TL"nin 250,00 TL artırılarak aylık 650,00 TL"ye küçük için ise 250,00 TL nafakanın artırılarak 500,00 TL"ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, cevap dilekçesi vermemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacı için mevcut yoksulluk nafakasının 550,00 TL"ye çıkarılmasına, müşterek çocuk ... için mevcut iştirak nafakasının 400,00 TL"ye çıkarılmasına bu miktarda dava tarihinden itibaren her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 04.05.2017 tarih ve 2016/17181 Esas- 2017/6550 Karar sayılı ilamıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı fazla olduğu ve mahkemece; endeks uygulanmak suretiyle nafaka miktarının artışına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu fazla miktarda artışa hükmedilmesi doğru görülme gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Sözkonusu bozma ilamına mahkemece uyulmasıyla birlikte yeniden yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne, davacı için mevcut 400 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 440,00 TL olarak müşterek çocuk için mevcut 250,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 275,00 TL olarak her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- ) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Müşterek çocuk yönünden hükmedilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarına incelendiğinde; Bilindiği üzere; mahkemenin, Yargıtay"ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak (usule ilişkin kazanılmış hak) doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli müktesep hak meydana gelebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, (bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle) kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.Mahkemece verilen ilk kararın, davalı tarafından temyizi üzerine, hüküm sadece davacı yönünden yoksulluk nafakasının artırılmasına yönelik olarak bozulmuş olup, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası yönünden verilen karar, Dairemiz bozma kararının dışında kalmış olması nedeniyle kesinleşmiştir. Bu nedenle Mahkemece, davacı taraf lehine doğmuş olan kazanılmış usuli hak göz önüne alınmaksızın ilk kararda hükmedilen nafaka miktarından düşük olacak şekilde iştirak nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.