Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20232
Karar No: 2018/6082
Karar Tarihi: 30.05.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20232 Esas 2018/6082 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/20232 E.  ,  2018/6082 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili, davalının yazılı olarak tanzim ettiği 06.11.2008 tarihli sözleşme ve taahhütname gereğince ... ili ... ilçe ... mevkii 515 ada 1 ve 2 nolu taşınmazları ve üzerinde bulunan müştemilatı ile birlikte davacıya sattığını, satış vekaleti verdiğini ve bedelini kendi beyanı ile kabzetmiş olmasına rağmen 3.şahıslara satıp devrettiğini, ancak davacıdan aldığı bedeli iade etmediğinden bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı tutarak 10.000 TL nini tahsiline ve sözleşme tarihi olan 06.11.2008 tarihinden itibaren yasal faiz talebi ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.Davalı adına duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmiş, davalı taraf cevap bildiriminde bulunmamıştır.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 157.444,80 TL nin 10.000,00 TL sine dava tarihinden 147.444,80 TL sine ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2)Davacı, davalıdan 06.11.2008 tarihli harici satış sözleşmesi ile, üzerinde bulunan müştemilatı ile satın aldığı ... ili ... ilçe ... mevkii 515 ada 1 ve 2 nolu taşınmazları davalının üçüncü kişilere satıp devrettiğini ileri sürerek talepte bulunmuş; mahkemece ise 25.03.2014 tarihli bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle bu taşınmazların üzerindeki müştemilat ile birlikte dava tarihi itibariyle rayiç değerinin 157.444,80 TL olduğu kabul edilerek davanın davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Oysaki taraflar arasındaki uyuşmazlık taşınmaz satışından kaynaklanmaktadır. Yasanın aradığı şekil şartlarına uyularak resmi merciler önünde yapılmış, bir satış sözleşmesi olmadığından yapılan bu arsa satış sözleşmesinin MK.706, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K. 60 maddelerinde, tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşmenin resmi biçimde yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Resmi biçimde yapılmayan taşınmaz satım sözleşmesi hukuken geçersiz olup, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler.Hukuken geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bu nitelikteki bir uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme kurallarına göre çözümlenip tasfiye edilebilmesi için öncelikle sebepsiz zenginleşmenin kapsamını tespitteki ilke ve esasların açıklanmasında yarar vardır.Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder.
    Bu bakımdan, sebepsiz zenginleşmeye konu alacağın iadesine karar verilirken, taşınmazın satış bedelinin alım gücünün ilk ödeme günündeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekir. Bu güncelleme yapılırken, güncellemeye esas alınan somut verileri tek tek uygulanarak, ödeme tarihinden ifanın imkânsız hale geldiği tarihe kadar paranın ulaştığı değer her bir dönem için hesaplanmalı, sonra bunların ortalaması alınmalıdır.
    Başka bir deyişle, denkleştirici adalet kuralı gereğince iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün, ifanın imkânsız hale geldiği tarihteki alım gücüne uyarlanması zorunluluğu bulunmaktadır.Ancak, davada dayanılan 06.11.2008 tarihli sözleşmede taraflarca satış bedeli gösterilmediği için, mahkemece, sözleşmenin düzenlendiği 06.11.2008 tarihi itibariyle davaya konu edilen yerin gerçek satış bedeli konusunda uzman bilirkişi veya kurulu aracılığıyla belirlenen miktarın, ifanın imkânsız hale geldiği tarih olan taşınmazın üçüncü kişilere devir tarihi itibariyle taşınmazın ulaşacağı satış bedelinin; çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle (azalan alım gücünün enflasyon, TÜFE, altın, döviz, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar ve benzeri ekonomik göstergelerin ortalamaları alınmak suretiyle) alım gücü yukarıda açıklanan ilke ve esaslar altında gerektiğinde konusunda uzman ikinci bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak, belirlenen miktar esas alınarak karar verilmesi gerekirken; geçersiz sözleşmeye geçerlilik tanımak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi