Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15307
Karar No: 2016/6228
Karar Tarihi: 05.05.2016

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/15307 Esas 2016/6228 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/15307 E.  ,  2016/6228 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/03/2014 gününde verilen dilekçe ile araç satışının iptali, tescili ve tesliminin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, araç satışının iptali, tescil ve teslim istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, müvekkilinin xx xx xxx plaka sayılı aracını sözleşme ile oto kiralama işi yapan ... kiraya verdiğini, dava dışı .... da aracı ... isimli şahsa kiraladığını, kira süresi bitmesine rağmen aracın teslim edilmediğini, ... bu durumu müvekkiline bildirdiğini, müvekkilinin adına sahte kimlik düzenlenmesi suretiyle aracın davalıya satıldığının öğrenildiğini, satışın iptali ile aracın müvekkili adına tescilini ve teslimini talep etmiştir.
    Davalıya tebligat yapıldığı, cevap verilmediği görülmüştür.
    Mahkemece, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca sicile tescilin kurucu unsur olmayıp noterden satış yapılmasının geçerlilik şartı olduğu, satışın dayanağı sahte nüfus cüzdanı ile noterde düzenlenen satış sözleşmesinin geçersiz olduğu, aracın sahte kimlik ile noterden satışı sonucu yolsuz tescilden ilk alan olması nedeniyle davalının iyi niyetinin korunmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Türk Medeni Kanunu’nun 988. maddesi; bir taşınırın emin sıfatıyla zilyedinden o şey üzerinde iyi niyetle mülkiyet veya sınırlı ayni hak edinen kimsenin edinimi, zilyedin bu tür tasarruflarda bulunma yetkisi olmasa bile korunur hükmünü öngörmektedir.
    Bir malın zilyedi, onu başkasına emanet etmiş olmayıp, çaldırma, gasp, unutma gibi bir sebeple elinden çıkarmış bulunuyorsa, 3. şahıs böyle bir malı iyi niyetle iktisap etmiş olsa dahi onun iktisabı geçerli değildir. Gerçekten Medeni Kanunun 902/1. maddesi bu hususta gayet açıktır:
    Yedinden sirkat olunan veya kendisi tarafından kaybedilen veya rızası olmaksızın diğer herhangi bir suretle elinden alınan bir menkulün zilyedi beş sene müddet zarfında istihkak davası ikame edebilir.
    Görülüyor ki kanun iyi niyetin korunması hususunda, emaneten bırakılan mallarla, sahibinin elinden rızası olmadan çıkan mallar hususunda bir ayırım yapmıştır. Bu ayırım şu düşünceye dayanmaktadır; malı başkasına emaneten bırakan kimse az çok risk altına girmiş ve emaneten verdiği şeyin alan tarafından başkasına geçirilmesi tehlikesini göze almış sayılabilir. Oysa bir malı rızası olmadan elinden çıkaran kimsenin böyle bir riske önceden katlandığı söylenemez. Böyle olunca, bir malı iyi niyetle iktisap eden 3. şahsın menfaati, malı
    emaneten veren kimsenin menfaatine tercih edilmekte, rızası olmadan malını elinden çıkaran kimsenin menfaatine ise feda edilmemektedir. Sahibinin elinden rızası olmadan çıkan bir şeyi, iyi niyetli 3. şahıs bir açık artırmadan, pazardan veya bu gibi eşyayı satan bir kimseden iktisap ederse asıl mal sahibinin gerek bu şahıs, gerekse daha sonraki müktesipler aleyhinde açacağı iade davasını kazanabilmesi şöyle bir şarta bağlanmıştır; Böyle hallerde, iyi niyetli 3. şahsın bu malı iktisap etmesi için verdiği bedel, iadeyi isteyen davacı, yani asıl mal sahibi tarafından ona iade edilmelidir. Eğer bu şart yerine getirilmezse, yargıç, asıl mal sahibinin açacağı iade davasını kabul edemez. Hukuk Genel Kurulunun 25/09/2002 tarih, 2002/4608 esas, 2002/643 karar sayılı ilamında da aynı hususlara değinildiği görünmektedir.
    Somut olayda; davacı aracını dava dışı bir kişiye kira sözleşmesi ile kiralamış ve teslim etmiştir. Dolayısıyla araç, araç malikinin elinden rıza ile çıkmıştır. O halde emin sıfatıyla zilyetten araç iktisap eden davalının iyi niyetli olup olmadığı hususunun irdelenmesi gerekir. Dosya içeriğindeki bilgilerden davalının, kendisini araç maliki davacı gibi tanıtan kişi ile birlikte ve davacıyı zarara uğratma kastı ile hareket ettiğini gösterir delil ve kanaat verici emare bulunamamıştır. Mahkemece, deliller ve dosya kapsamı yanlış değerlendirilerek davalının iyi niyetinin korunmayacağı sonucuna ulaşılması doğru değildir. O halde, davacı ancak bedelini ödemek suretiyle davalıdan aracını geri alabilir. Mahkemece, bedelin ödenmesi halinde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmaksızın aracın davalıdan alınmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamış kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi