20. Hukuk Dairesi 2015/14496 E. , 2017/4571 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar ve vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
İzmir ili, Aliağa ilçesi, Aliağa köyü, 936 ada 2 parsel sayılı, 5.437,00 m2 yüzölçümlü taşınmaz kat irtifaklı olarak davalılar adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı Orman Yönetimi vekili dava dilekçesinde; yörede 3116 sayılı Kanuna göre 1946 yılında yapılan ve kesinleşen ve yine 1744 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon ile 3302 sayılı Kanuna göre 1987 yılında yapılıp kesinleşen orman sınırları içerisinde kalan 936 ada 1 parsel ve 937 ada 1 parsele ihtiyati tedbir talepli olarak tapularının iptali ve orman vasfı ile Hazine adına tescili için Aliağa Asliye Hukuk Mahkemesinde 2004 yılında dava açıldığını, mahkemenin 2004/193 Esas sayılı dosyasında açılan davada ihtiyati tedbir kararı verilmediği gibi mevcut davaya ilişkin yapılan yazışmalara rağmen dava konusu parselin davalı olduğunun da tapu kayıtlarına işlenmediğini, dava devam ederken dava konusu parsel üzerinde 07/06/2006 tarihinde kat irtifakı tesis edildiğini, 936 ada 1 parsel kat irtifakı olarak tescilli iken 10/07/2006 tarihinde mevcut kat irtifakının terkinini müteakip 11/07/2006 tarihi itibarı ile 7895 parsel sayılı taşınmaz ile tevhit edildiğini ve kütük sayfasının kapatılarak 936 ada 2 parselin oluşturulduğunu, oluşturulan bu 936 ada 2 parsel üzerinde 13 blok toplam 30 adet bağımsız bölümden oluşan kat irtifakı tesis edildiğini ve oluşan bağımsız bölümlerin 3. şahıslara satıldığını, mahkemece 2009/514 sayılı karar ile davanın reddine karar verildiğini, kararın idarelerince temyiz edildiğini, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığının 07/06/2010 tarih, 2010/5286 Esas ve 2010/7835 Karar sayılı ilamında açıklanan gerekçelerle hükümün bozulduğunu, davanın Aliağa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/626 esasına kaydedildiğini ve Aliağa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/87 kararı ile 937 ada 1 parselin tapusunun iptal edilerek orman vasfı ile Hazine adına tesciline, 936 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 4427 m2"lik kısmı içerisinde bulunan (C) ve (F) harfi ile gösterilen inşaat halindeki binalar ile (D) ile gösterilen binanın 70 m2"lik kısmının tapusunun iptali ile bu binaların kal"ine karar verildiğini, mahkeme kararının 18/02/2013 tarihinde kesinleştiğini, kararın infazı için Aliağa Tapu Müdürlüğüne kararın gönderildiğini ve 937 ada 1 parselin orman vasfı ile tescilinin sağlandığını ancak 936 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kapatılarak 936 ada 2 parsel olması nedeni ile kararın infazının yapılamadığını belirterek 936 ada 2 parselin 4736,64 m2"lik kısmının tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline, davalıların müdahalesinin men"ine, taşınmaz üzerindeki yapıların kal"ine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 08.01.2015 harç tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 4.737,21 m2 olarak ıslah etmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile ..... ilçesi, ... mevkii, 936 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi kurulunun 09/12/2014 havale tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen toplam 4737,21 m2"lik kısmın tapu kaydının iptali ile ayrı bir parsel numarası verilmek suretiyle, orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davalıların 936 ada 2 parselde kayıtlı (A) harfi ile gösterilen 4737,21 m2"lik kısım üzerindeki vaki müdahalelerinin men"ine ve davalıların 936 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde (A) harfi ile gösterilen 4737,21 m2"lik kısım üzerindeki binaların ve eklentilerinin kal"ine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin olarak, bir kısım davalılar ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından ise esasa ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali, tescil, elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
Çekimeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre 09.08.1978 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanuna göre 22.10.1987 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Dava konusu taşınmazlar 2. madde ve 2/B madde uygulamasına tabi tutulmamıştır.
1- Bir kısım davalılar ve bir kısım davalılar vekillerinin tapu iptali ve tescil davasına yönelik temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi heyeti tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu belirlendiğine göre davanın kabulü yönünde kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
2- Bir kısım davalılar ve bir kısım davalılar vekillerinin müdahalenin men"ine ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazları bakımından;
Dava konusu taşınmaz, davalılar tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalılar tarafından çekişmeli taşınmaza haksız müdahale söz konusu olmadığından, Orman Yönetiminin müdahalenin men"ine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, davalıların taşınmaza yönelik müdahalelerinin men"ine karar verilmiş olması ve Kadastro Kanununun 36/A maddesinde yer alan “kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil, yargılama giderine hükmolunmaz.” hükmüne rağmen davalılar aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmolunması doğru bulunmamış, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; bir kısım davalılar ve bir kısım davalılar vekillerinin tapu iptali ve tescil davasına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
2) İkinci bentte açıklanan nedenlerle; bir kısım davalılar ve bir kısım davalılar vekillerinin müdahalenin men"ine ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 18/05/2017 günü oybirliği ile karar verildi.