17. Ceza Dairesi 2016/16630 E. , 2018/1794 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.11.2016 gün, 2016/950 Esas ve 2016/436 Karar sayılı kararıyla, 5237 sayılı TCK"nın 142/2-h, 143. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle yargılanan sanıklar hakkında, 5271 sayılı CMK"nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanmasına gerek olmadığına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; tebliğnamedeki bu hususa ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
I-Sanık ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2.000,00 TL adli para cezasına ilişkin hükümlerin, cezaların türü ve miktarı itibarıyla temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince sanık ... ve ..."nın temyiz taleplerinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ... ve ..."nın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık ... yönünden, tekerrüre esas alınan Sındırgı Kapatılan Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2003/21 Esas ve 2003/77 Karar sayılı kararını, infaz tarihinin 28.05.2004 olduğu, bu nedenle TCK’nın 58/2-b maddesinde öngörülen ve infaz tarihi üzerinden işlemeye başlayan 3 yıllık süre geçmiş olduğundan, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasa"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden ""Sanık ..."ın adli sicil kaydında bulunan Sındırgı Kapatılan Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2003/21 Esas ve 2003/77 Karar sayılı ilamı"" ilişkin bölüm çıkarılarak sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
IV-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık ve sanık ... hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık suçunun sanıklar ... ve ... tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ..."nın, diğer sanık ... tarafından facebooktaki resminden teşhis edilmesi ve sanık ..."nın savunması karşısında; sanık ... ve sanık ..."a sanık ..."ın duruşmada yüz yüze veya yakalanan sanık ..."ın fotoğrafları çekilip bu fotoğrafları gösterilerek ve birlikte suç işledikleri kişinin sanık ... olup olmadığının açıklığa kavuşturulması,
2-Sanık ..."ın savunmalarında, sanık ..."nın kullandığını bildirdiği 0545 437 53 42 numaralı telefon ve gerekirse ... isimli şahsın kullandığı 0544 409 94 31 numaralı telefon ile sanıklar ... ve İsmail"in kullandıkları telefonların suç tarihinden önceki ve gerekirse sonraki baz istasyon ve telefon görüşme kayıtlarını içeren HTS kayıtları istenip görüşme yapıp yapmadıkları, görüşme yapılan baz istasyonlarına göre aynı-yakın yerlerde bulunup bulunmadıklarının açıklığa kovuşturulması gerektiği halde eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde üzerine atılı hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyetlerine karar verilmesi,
3-Sanık ..."ın, soruşturma aşamasında, müştekiye ait iş yerinden çaldıkları TV"nin yerini söyleyerek hasarlı bir şekilde müştekiye iadesinin sağlandığından, kısmi iade nedeniyle müştekiye etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmasına rıza gösterip göstermediği sorularak sonucuna göre sanıklar ... ve ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Sanık ... yönünden, tekerrüre esas alınan Sındırgı Kapatılan Sulh Ceza Mahkemesinin 2003/21 Esas ve 2003/77 Karar sayılı kararını, infaz tarihinin 28.05.2004 olduğu, bu nedenle TCK’nın 58/2-b maddesinde öngörülen ve infaz tarihi üzerinden işlemeye başlayan 3 yıllık süre geçmiş olduğundan, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
5-5271 sayılı CMK"nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı; ortak yargılama giderlerinden de paylarına düşen miktarda eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 13.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.