3. Hukuk Dairesi 2018/3148 E. , 2018/6298 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacağın tespiti- istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ve Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği kapsamında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından sabit telefon hizmetleri işletmeciliği, İnternet servis sağlayıcılığı ve altyapı hizmetleri işletmeciliği konularında yetkilendirilmiş tekel konumunda bir işletmeci olduğunu, belirtilen yasa ve yönetmelik uyarınca işletmecilerle Referans Ara Bağlantı Sözleşmesi imzalayarak hizmet sunduğunu, bu kapsamda davalı ile aralarında 23.07.2007 tarihinde Ara Bağlantı Sözleşmesi imzalandığını, Toptan Hat Kiralamanın ise ara bağlantı teklifinin bir parçası olduğunu ve 01.02.2012 tarihinde yürürlüğe girdiğini ve davalı tarafından işletmecilere ve müşterilere Türk Telekom santrali üzerinden PSTN, ISDN BA ve ISDN PA erişim hizmeti sunulması için gerekli olan usul, esas ve ücretleri düzenlediğini, belirtilen hizmetlerden yaralanmak amacıyla davalı ile 08.02.2012 tarihinde Toptan Hat Kiralama Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca aylık olarak düzenlenen toptan hat kiralama ücret faturasında yer alan ücret kalemlerinden birinin de " hatalı arıza bildirim ücreti" olduğunu, davalı tarafından 2014 yılında 552.052.-TL hatalı arıza bildirim ücreti tahakkuk ettirildiğini, bahsi geçen bedelin ispatına yönelik herhangi bir belge sunulmadığı gibi işlemin doğruluğunun ve kontrolünün de sağlanamadığını, davalının tekel konumundaki yetkisini keyfi olarak kullandığını belirterek haksız tahsil edilen ödemelerin tespiti ile davalıya fazladan ödenen 10.000.-TL "nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile imzaladığı 14.11.2005 tarihli Telekomünikasyon Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin imtiyaz sözleşmesi kapsamında elektronik haberleşme hizmeti sunduğunu, davacının da Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu"ndan aldığı ilgili yetkilendirme kapsamında elektronik haberleşme hizmeti sunan diğer bir işletmeci olduğunu, davacının sistemlere erişim sağlayıp hizmet sunabilmesi için ilgili sistemlerinin kendi kurumlarına ait sistemler ile ara bağlantısının sağlanması gerektiğini, davacının talebinin haksız olduğunu, önceki tarihte davacı tarafından davaya konu talebe ilişkin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu"na yapılan başvurunun reddine karar verildiğini belirterek haksız davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun"una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayımızda; dava konusu uyuşmazlık, altyapı ve hat kullandırılmasına ilişkin tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmamaktadır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece tarafların tacir olduğu hususu dikkate alınarak davanın esası hakkında hüküm kurulması gerekirken bu yön göz ardı edilerek görevsizlik nedeniyle HMK’nun 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK. nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.