3. Hukuk Dairesi 2017/2970 E. , 2018/6299 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında 01.01.2012 başlangıç tarihli 24 ay süreli 26 adet motosiklete ilişkin araç kira sözleşmesi bulunduğunu, motosikletlerin 0 km de davalıya teslim edildiğini, sözleşmenin bitim tarihinin 01.01.2014 tarihi olduğunu, davalının talebi üzerine motosikletlerin 14 gün daha kullanımına ilişkin ek sözleşme imzalandığını, davalı tarafından belirtilen kira dönemine ait 4.409.35.-TL kira bedeli ödenmediği gibi bir kısım motosikletlerin eksik ve hasarlı olarak teslim edildiğini, motosikletlerdeki eksik ve hasarlı parçalar tespit edilerek tutanak tutulduğunu, kira bedeli ve hasar tazminatına ilişkin defalarca talep edildiği halde ödeme yapmayan davalı aleyhine başlatılan takibe, davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini, takibin devamını ve takibe konu miktarın %20 "si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmenin başlangıcı 01.01.2012 tarihi olduğu halde kiralanan motosikletlerin geç teslim edildiğini, motosikletlerin kira döneminde yoğun olarak kullanıldığını, belirtilen hasarların normal kullanımdan kaynaklandığını, uzatılan döneme ilişkin kira bedeli borcu bulunmadığını belirterek fahiş talebin reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalının hor kullanma tazminatına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6098 Sayılı TBK.nun 316. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanunun 334. maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davacının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur.
Davacı dava dilekçesinde, davalının araçları teslim ederken araçlardaki hasarın tespit edildiğini, sözleşme uyarınca hasarları karşılamak zorunda olduğunu belirtmiştir.
Taraflar arasında imzalanan motosiklet kirasına ilişkin 01.01.2012 başlangıç tarihli 24 ay süreli sözleşmenin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 8.a maddesinde " motosikletlerin sözleşme sonunda iadeleri sırasında olağan kullanım dışında oluşmuş, mutad olmayan ve keyfiyetten kaynaklanan her türlü hasardan kiracının sorumlu olduğu; motosikletlerin kazasız , hasarsız, temiz ve arızasız aldığı gibi teslim yükümlülüğü olduğu" düzenlemesi bulunmaktadır. Dosyada mevcut kiraya konu motosiklet teslim tutanaklarının incelenmesinden araçlardaki hasarların ve eksik parçaların tespit edildiği, tutanakların karşılıklı imzalandığı anlaşılmaktadır. Kiraya veren, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/37 D.İş sayılı tespit dosyası ile kiralanan motosikletlerde meydana gelen hasar ve işçilik bedelini tespit ettirmiş olup, tespit raporunda; kiralanan motosikletlerde toplam 21.397.26 TL hasar bulunduğu belirtilmiştir. Yargılama sırasında aynı bilirkişiden alınan ek raporlarda bir kısım motosikletlerdeki zarar ziyanın normal kullanım sonucu meydana geldiği, diğer motosikletlerdeki zarar ziyanın ise aşırı dikkatsiz kullanım sonucu meydana geldiği tespit edilmiştir. Davalının bahsi geçen raporlara itirazı üzerine Mahkemece hükme de esas alınan farklı bir bilirkişiden rapor alınmış, makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; dava konusu 18 adet motosikletin tamir bedelinin tespit raporunda belirlendiği üzere 21.397.26.-TL olduğu, tespit tarihi itibariyle uygun fiyatlar olduğu ve normal kullanım süresindeki yıpranmaların amortisman olarak kabul edilerek amortisman bedellerinin hesaplamaya dahil edilmediği belirtilmiştir. Dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarından kullanımla orantılı yıpranma payına ilişkin bedelin ne olduğu anlaşılamamaktadır. Mahkemece yapılacak iş; dosya içerisinde yer almadığından davacının dava dilekçesinde belirttiği ek kira sözleşmesinin dosyaya sunulması sağlanarak iş bu sözleşmedeki hükümler de dikkate alınmak suretiyle bilirkişi tarafından tespit edilen kalemlerden yıpranma payı olarak düşülen miktarın ne kadar olduğunun Yargıtay denetime elverişli şekilde ek rapor alınarak tespit edilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; Dava konusu... plaka sayılı motosikletlerdeki hasarların normal kullanım sonucu meydana geldiği tespit edildiği halde Mahkemece hüküm altına alınan bedele, normal kullanıma ilişkin bedelin dahil edilmesi de doğru olmamıştır.
3- Davalının icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
İcra ve İflas Kanunu"nun 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını doğrudan mahkemede dava ederek haklı çıkması, alacağın likit ve muayyen olması gerekir. Eğer alacaklı itirazın iptali davasında haklı çıkar ve borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse, istek halinde alacaklı yararına, eğer borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse bu kez alacaklının takibinde haksız ve kötüniyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedilir. Yasa ile güdülen amaç borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun ödeme emri üzerine icra borcunu inkar etmesini önlemek, gerçekte alacaklı olmayan alacaklının da borçluya zarar vermesini engellemektir.
Davacı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde mahkemece 21.397.26.-TL hor kullanma tazminatı bedeli üzerinden de itirazın iptaline karar verilmiştir. Tazminat alacağı likit bir alacak olmadığına göre icra inkar tazminatına hükmedilemez. Bu nedenle mahkemece hor kullanma tazminatına ilişkin icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK. nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.