3. Hukuk Dairesi 2018/3527 E. , 2018/6337 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ve davalılar ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar asıl davada; murisleri ...’ın davalı Kooperatifin binasında misafir olduğu sırada 9. katta devam eden inşaattan düşen tuğlaların altında kalarak vefat ettiğini, maddi desteğinden yoksun kaldıklarını, davalıların sorumlu olduklarını, olay nedeniyle ceza yargılamasında kooperatifin eski başkanı, şimdiki başkanı, mimari ve fenni mesulleri ile duvar ustası davalıların cezalandırıldığını belirterek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla davacı eş ve çocuk için ayrı ayrı 4.000,00 TL maddi tazminatın, birleşen davada ise davacı eş için 50.000,00 TL, çocuk için 100.000,00 TL manevi tazninatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; kusur ve tazminata ilişkin bilirkişi raporları esas alınarak asıl davada davalılar ..., ... ve ... hakkındaki davanın reddine, davacı ... için 693,73 TL ,d avacı...için 38.382,94-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar SS ... Kooperatifi ve ... Mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, birleşen dosyanın kısmen kabulü ile, davacı ... için 10.000-TL, davacı Sıla Tumbul 15.000-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar SS ... Kooperatifi ve ... Mirasçıları ve ..."ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacılar vekili ve davalı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Asıl dava murisin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalan mirasçıları tarafından açılan maddi tazminat, birleşen dava ise manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde; davacıların murisinin davalı kooperatifçe yapılan binanın 9. katından düşen tuğla nedeniyle hayatını kaybettiği, yargılama sırasında alınan bilirkişi kurulu raporuna göre, davalı kooperatifin % 60, kooperatif yönetim kurulu başkanı olarak görev yapan davalılar ...in ve...’nin % 5, davacının kayınpederi Mehmet’in % 30 oranında kusurlu olduğu, diğer davalılar duvar ustası ..., fenni mesuller ...’ın kusurlarının bulunmadığının belirtildiği, mahkemece de söz konusu rapor hükme esas alınarak tazminat bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği görülmektedir.
818 sayılı BK 53 maddesi (6098 sayılı TBK 74.md.) gereğince, kural olarak, ceza mahkemesince verilen beraat kararları hukuk hakimini bağlamaz ise de; verilecek mahkumiyet kararı ve belirlenen maddi olgular hukuk hakimi yönünden bağlayıcıdır.
Dava konusu olay nedeniyle açılan ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/54 esas 2019/56 karar sayılı dosyasında; davalılar ...’nin mahkumiyetlerine karar verildiği, verilen mahkumiyet kararlarının Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2012/5852 esas 2013/3226 karar 14/02/2013 tarihli ilamıyla onanmasına karar verildiği, davalı ...’nin ve vefatıyla davanın daha sonra kendisi yönünden düşürülmesine karar verildiği, mahkumiyet kararlarının kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararı ve belirlenecek maddi olgular yukarıda anılan kanun hükmü gereği hukuk hakimini de bağlar. Buna göre; ceza mahkemesince davalılar hakkında mahkumiyet kararı verilmesi sebebiyle davalıların hukuki sorumluluğu da vardır.
O halde; mahkemece; davalılar ..., ... ve ...’in de olay nedeniyle mahkumiyetlerine karar verildiği anlaşılmakla, söz konusu hukuki durumun bağlayıcı olduğu gözetilerek kusur yönünden yeniden yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde davanın belirtilen davalılar yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre davacıların ve davalı ... mirasçılarının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.