4. Hukuk Dairesi 2021/9627 E. , 2021/2518 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davacı vekili ve davalı ... vekilinin istinaf başvuruları üzerine istinaf başvurusunun kabulüne dair verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ..... San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalı sürücü ...’in diğer davalı .... San. ve Tic. Ltd. Şti’ye ait araç ile seyir halindeyken müvekkilinin yönlendirdiği motosiklete çarptığını, meydana gelen kazada davalı ...’in kusurlu olduğunu, kaza sonucunda müvekkilinin ağır yaralandığını ve daimi maluliyetinin oluştuğunu, bu sakatlık sebebiyle maddi ve manevi olarak sıkıntıya düştüğünü, yaralanması nedeniyle çalıştığı iş yerinden ayrılmak zorunda kaldığını ve kazanç kaybına uğradığını belirterek fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 2.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ve dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu tutulmasını, 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıl ... ve davalı .... San. ve Tic. Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... AŞ vekili, sorumluluklarının poliçe limitleriyle sınırlı olduğunu, sürücünün kusurunun kanıtlanmaması halinde sorumluluklarının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davacı tarafın dikkatsiz ve tedbirsiz davranması nedeniyle kazanın meydana geldiğini, Adli Tıp Kurumu tarafından kusurun tespit edilmesi gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti vekili, müvekkili şirketin araç kiralama işi ile iştigal ettiğini, kazaya karışan aracın 08/10/2008 tarihinde dava dışı şirkete üç yıllığına kiralandığını, bu nedenle işleten olarak sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, davalı ...’in %100 kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiği, bu nedenle haksız fiil faili olarak zarardan sorumlu olduğu, davalı ... şirketinin ise sigorta sözleşmesi gereğince zarardan sorumlu olduğu, davalı .... San. ve Tic. Ltd. Şti’nin kazaya karışan aracı dava dışı şirkete kiraladığı ve aracın kiracıya teslim edildiği, kira bedelinin de ödendiği, uzun süreli kiralama sözleşmesi gereğince işletenlik sıfatı kalmadığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 60.000,00 TL iş göremezlik zararı, 43,25 TL kazanç kaybının davalı ... ve davalı ...’nden tahsiline, davalı ...’in kaza tarihinden itibaren davalı ...’nin dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulmasına, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 13.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’ten tahsiline, davalı.... San. ve Tic. Ltd. Şti yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili ve davalılardan ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ... yönünden ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden ise davalı .... San. ve Tic. Ltd. Şti yönünden verilen kararın dosya kapsamına uygun düşmediği, dosyada mevcut kira sözleşmesinin adi yazılı sözleşme olup her zaman düzenlenme imkanı olduğu, kira sözleşmesine ilişkin herhangi bir vergi beyannamesi verilmediği, davalı ..... San. ve Tic. Ltd. Şti ile dava dışı kiracı şirketin ticari defterlerinde kira sözleşmesine ilişkin herhangi bir kaydın olmadığı, bu nedenlerle kira sözleşmesinin davacıyı bağlayıcı nitelikte olmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 60.000,00 TL iş göremezlik zararı, 43,25 TL kazanç kaybının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı ... ve davalı .... San. ve Tic. Ltd. Şti’nin kaza tarihinden itibaren davalılardan ...’nin dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulmasına, manevi taznminat isteminin kısmen kabulü ile 13.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ve davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti’den tahsiline karar verilmiştir.
Karar davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK’nın 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK"nın 373. maddesi uyarınca dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 3.698,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti."den alınmasına 07/06/2021 gününde Başkan ... ve Üye ..."in karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacı 17.05.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığını malül kaldığını, kazanç kaybına uğradığını ileri sürerek araç maliki, sürücü ve araç ZMSS"ye karşı maddi ve manevi tazminat davası açmıştır.
İlk Derece Mahkemesi davalı .... San. ve Tic. Ltd. Şti."nin işleten olmadığından hakkındaki davanın husumetten reddine sigorta ve sürücü yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, istinaf mahkemesi sürücü Vedat"ın istinaf talebinin reddine davacının istinaf talebinin kabulü ile işletenlik sıfatının değişmediği bu nedenle tazminattan davalı araç malikinin de sorumluluğuna karar verilmiş hüküm davalı .... San. ve Tic. Ltd. Şirketi tarafından temyiz edilmiş, Dairemiz çoğunluğu BAM kararını onamıştır.
K.T.K. 3. maddesi işletenliği tarif etmiştir. Bunlardan ruhsat malikinin araç işleteni olunmasının hayatın olağan akışına uygundur. Ancak uzun süreli kiralamada, kiralanın kendi nam ve hesabına işletilmesi halinde karine aksi ispat edilmiş olacaktır.
Somut olayda davalı araç maliki savunmasını araç kiralama işi yaptığını, 103 aracı olduğunu kazaya karışan aracın 8.10.2008 tarihli sözleşme ile aylık 944,00 TL"dan olmak üzere 36 ay kiraya verildiğini kiracı elinde iken 17.05.2010 tarihinde kaza olduğunu tazminattan sorumlu olmadıklarını bildirmiştir.
Sürücü Vedat ise 17.05.2010 tarihli ifadesinde (Kiracı ... Demir Çelik Şirketinin elamanı) ... Metal isimli firmaya müşteri ziyaretine giderken kazanın olduğunu beyan ettiği bu beyanını araç içinde bulunan ... ve ... isimli şahıslarında doğruladığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Bilirkişi raporlarından davalı ile dava dışı kiracı arasındaki cari hesap ile ilgili belgelerden (ticari defter) araç kirası ile ilgili (944,00 TL olarak) alacak-borç kayıtlarının olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
BAM gerekçesinde davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti"nin araç kiralama işi yaptığı adına 103 adet araç kaydı olsada adi kira sözleşmesinin 3. kişileri bağlayıcı olmayacağı, ticari defterlerin kapanış tasdiklerinin olmadığını işletenlik sıfatının değişmeyeceği görüşünü ortaya koymuştur. Bu gerekçelere katılmak mümkün değildir. Özellikle Dairemiz (17. H.D.) içtihatlarına göre adi kira sözleşmesi üçüncü kişileri bağlamaz ise de somut olayda olduğu gibi kazayı yapan sürücü Vedat dava dışı kiracı şirketin elamanıdır. Kira sözleşmesinde belirlenen kira karşılığı bedel ticari defterlere geçmiştir, davalı şirket araç kiralama işi yapmaktadır. Davamızın konusu araç kirasından kaynaklanan alacak-verecek hususu değildir. Ticari deftlerlerin kapanış tasdiklerinin olmamasının defterlerde mevcut kayıtların tümüyle geçersiz sayılmasını gerektirmeyeceği kira sözleşmesinin destekleyici bilgiler olduğunun kabulu ile dava dışı kiracı şirketin işleten sayılması ve davalı araç maliki yönünden davanın husumet nedeniyle reddine (İlk Derece Mahkemesi gibi) karar verilmesi gerekir.
Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre mümeyyiz davalının temyiz itirazının kabulüyle BAM karının bozulması gerektiğinden Sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyoruz.