Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1297
Karar No: 2017/2018
Karar Tarihi: 10.04.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/1297 Esas 2017/2018 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/1297 E.  ,  2017/2018 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/05/2015 tarih ve 2014/578-2015/417 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı banka vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin, müşterilerinden ...ye 01/08/2013 tarihinde vermiş olduğu hizmet karşılığında 7.020-TL"lik hizmet faturası kestiğini..."in bu fatura bedelini 23/08/2013 tarihinde davacı şirketin ...A.Ş ... Şubesi 1804669-351 no"lu hesabına havale ettiğini, havalenin yapıldığı 23/08/2013 tarihinden beri davalıya defalarca telefon ile müracaat edilmesine rağmen hesaplarındaki paranın kullandırılmadığını, bu hususta ...A.Ş ... Şubesi çalışanlarından Aslı hanım ve Uğur beyle yapılan görüşmelerde bu paranın davacı şirkete ödenemeyeceği, ancak ödeme yapan firmanın müracaatı halinde paranın geri ödenebileceği şeklinde hukuki izahı kabil olmayan açıklamalarda bulunulduğunu, bu nedenlerle işbu davayı açmak mecburiyetinde kaldıklarını beyanla 23/08/2013 tarihinden itibaren ödenmeyen 7.020-TL"nin ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davaya konu talimatı imzalayan ..."ın bankacılık işlemlerinde yetkilendirildiğine ilişkin vekaletnamenin ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen vasi tayini dosyasının karar tarihinden 8 gün sonra düzenlendiğini, bu süre zarfında vasi tayini dosyasının kesinleşmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davacı tarafından verilen vekaletname ile vekil tayin edilen kişi tarafından banka hesabında işlem yapılmasının yasal olarak mümkün olmadığını, bu nedenle davaya konu talimat gereğinin yerine getirilmediğini, bu konuda davalı bankaya kusur atfetmenin mümkün olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde, uyuşmazlığın davacı tarafın bankadan parayı çekmek istemesi esnasında davacıya atanan vasi nedeniyle davacının parayı çekmeye yetkili olup olmadığı hususunda olduğu, hesap sahibi ..."a ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesi"nce atanan geçici vasilik kararı kesinleşmediğinden dolayı davalı banka tarafından davacı tarafa vekil olan ..."ın talimatına rağmen hesaptaki paranın davacı tarafa ödenmemesine binaen davalı vekili 06/06/2014 tarihli celsede davacı tarafın 17/12/2013 tarihinden itibaren bankaya müracaat edip parayı istemediğini, şayet bugüne kadar davacı taraf parayı çekmek isteseydi kendisine ödeme yapılabileceğini, hesapta bulunan parayı davacıya
    ödeyeceğini, ancak faiz ve yargılama giderleri açısından bankanın kusuru bulunmaması nedeniyle faiz ve yargılama giderlerinin taraflarınca ödenmesini kabul etmediklerini beyan ettiği davalı bankada davacının hesabında bulunan 7.020 TL"nin 23/08/2013 tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerektiği gerekçesiyle hüküm kısmında davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı banka vekili temyiz etmiştir.
    1- Mahkeme hükümlerinin kapsamını düzenleyen HMK 297/2. maddesine göre, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Somut olayda mahkemece hükmün sonuç kısmında sadece davanın kabulüne denmekle yetinilmiş olup; taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açıkça bir şüpheye yer verilmeyecek şekilde gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda ortada varlığından söz edilecek usulüne uygun bir hüküm bulunmadığından bu konuda usulüne uygun bir hüküm oluşturulmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi