21. Hukuk Dairesi 2016/8835 E. , 2017/10495 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...İş Mahkemesi
Davacı, Kurumca belirlenen %9 maluliyet oranına itirazlarının kabulüne, maluliyet oranının tespiti için yeniden inceleme yapılarak gerçek maluliyet oranının belirlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 06/03/2011 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle Kurum tarafından % 9 olarak belirlenen iş göremezlik oranının yeniden belirlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının 06/03/2011 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasına bağlı sürekli iş göremezlik maluliyet oranının (E cetveline göre) oranının %19 olduğunun tespitine karar verilmiştir.
4857 sayılı Yasa"nın 2. maddesinde bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal ve hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren -alt işveren ilişkisi deneceği, bu ilişkide asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden asıl işveren ile birlikte sorumlu olacağı, işletmenin ve işin gereği teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl işin bölünerek alt işverenlere verilemeyeceği, 506 sayılı Yasa"nın 87. maddesinde sigortalıların üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bununla sözleşme yapmış olsalar bile, bu Kanunun işverene yüklediği ödevlerden dolayı, aracı olan üçüncü kişi ile birlikte asıl işverenin de sorumlu olacağı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişiye aracı deneceği, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 12. maddesinde bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal ve hizmet üretimine ilişkin bir işte veya işin bölüm veya eklentilerinde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren deneceği, sigortalıların üçüncü kişiler aracılığıyla işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işverenin bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumlu olacağı bildirilmiştir.
Davacının 06/03/2011 tarihinde geçirdiği iş kazasına ilişkin olarak ... ... ... Bakanlığı ... ... Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen 25/05/2011 tarihli raporda, olayın 5510 sayılı Yasanın 13. maddesine göre iş kazası olduğunun kabul edildiği, davacının çalıştığı işyerine ilişkin olarak davalı ... ... ... San. ve Tic. Ltd. Şti."nin asıl işveren olduğunun ve dava dışı Sayta ... Dek. ... ... ... ... İşl. Tem. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti."nin alt işveren olduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davalı ... ... ... San. ve Tic. Ltd. Şti."nin asıl işveren olduğu ve dava dışı Sayta ... Dek. ... ... ... ... İşl. Tem. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti."nin alt işveren olduğu, eldeki davanın dava dışı alt işveren Sayta ... Dek. ... ... ... ... İşl. Tem. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti."nin de hak alanını ilgilendirdiği anlaşıldığından adı geçen alt işveren şirkete husumet yöneltilmesi gerektiği gözetilmeden, alt işverenin yokluğunda, taraf teşkili sağlanmadan yargılama sürdürülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş, alt işveren olduğu anlaşılan Sayta ... Dek. ... ... ... ... İşl. Tem. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti."yi davaya dahil etmesi için davacıya süre vermek ve daha sonra toplanan deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gitmekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair yönler incelenmeksizin, 14/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.