16. Ceza Dairesi 2018/2008 E. , 2019/3407 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62,
53/1-2, 58/9, 63/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Mardin Cumhuriyet Başsavcılığının 20.01.2016 tarihli, 2015/2879 Soruşturma, 2016/127 Esas ve 2016/47 sayılı sayılı iddianamesi ile açılan dava sebebiyle sanığın Mardin 2. Ağır Ceza mahkemesinin 2016/49 esas sayılı dosyasında yargılandığı, söz konusu yargılama sırasında sanığın savunması alınmamasına rağmen mahkemece 22.08.2016 tarihli oturumda hüküm kurulduğu, sırasıyla kısa kararın ( I-A-1-) başlığı altında; sanıklar...ve temyiz incelemesine gelen dosya sanığı ... hakkında terör örgütü üyeliğinden sonuç ceza 13 yıl 6 ay olacak şekilde ceza tayin edilerek hüküm tesis edildiği, (I-A-8-) başlığı altında sanıklar... ile birlikte temyiz incelemesine gelen dosya sanığı ... hakkında 6415 sayılı Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Hakkında Kanun gereği suç duyurusunda bulunulduğu, ( I-A-10-) başlığı altında sanıklar... ve temyiz incelemesine gelen dosya sanığı ... hakkında ceza miktarı, eylemin niteliği dikkate alınarak yakalama kararı çıkartıldığı, (I-B) başlığı altında sanıklar ... ve temyiz incelemesine gelen dosya sanığı ... hakkında TCK"nın 148/1, 149/1c-f-g, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açıldığının ancak bu sanıkların yağmaya teşebbüs etmek-fon temin etmek suçundan cezalandırılmaları için yeterli delilin dosya kapsamında bulunmadığı belirtilerek sanıkların üzerlerine atılı yağmaya teşebbüs etmek suçundan ayrı ayrı beraatlarına karar verildiği, aynı şekilde ( I-C-1-) başlığı altında ise diğer sanıklar ile birlikte temyiz incelemesine gelen dosya sanığı ...’nun tekrardan yağmaya teşebbüs etmek suçundan cezalandırılmaları için yeterli delilin dosya kapsamında bulunmadığı ifade edilerek beraat hükmü verildiği, son olarak ise hükmün (V) başlığı altında temyiz incelemesine gelen dosya sanığı ... hakkında 6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK"nın 53/1, 54/4 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile açılan kamu davası hakkında; tefrik kararı verildiği, mahkemenin daha sonradan yazmış olduğu 22.08.2016 tarih ve 2016/49 Esas -2016/399 karar sayılı gerekçeli kararda ise; dosya sanığı ...’nun ismine başlık bölümünde yer vermediği terör üyeliğinden cezasının tayin edildiği hükmün (I-A-1-) başlığı altında ve yağmaya teşebbüs eylemine ilişkin kararın verildiği hükmün (B-) başlığı altında kısa karardan farklı olacak şekilde sanığın ismini çıkarttığı, ancak bu kısımlar dışındaki kısımlarda da sanığın isminin geçtiği anlaşılmakla;
Temyiz incelemesine konu olan Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/644 esas sayılı dosyasının incelenmesinde ise; mahkemenin 26.08.2016 tarihinde düzenlediği tensip zaptında Sanık ... hakkında 2016/49 esas - 2016/399 karar sayılı dosyasından “Silahlı Terör Örgütüne Üye olma, Ruhsatsız Ateşli Silahlarla Mermileri Satın Alma veya Taşıma veya Bulundurma, Başkasına Bir Malı Teslimi veya Malın Alınmasına Karşı Koymamaya Mecbur Kılmak Suretiyle Yağma” suçlarına yönelik olarak tefrik kararı verildiğini belirttiği daha sonra mahkemenin yapılan yargılama neticesinde Sanık ... hakkından, Terör örgütü üyeliğinden neticeten 6 yıl 3 ay hapis cezasına, Yağma ve Ruhsatsız Ateşli Silahlarla Mermileri Satın Alma veya Taşıma veya Bulundurma suçlarından ise beraatine dair hüküm kurduğu görülmüştür.
Bilindiği üzere muhakeme yapılabilmesinin şartlarından birisi de "Non bis in idem" olarak ifade edilen, aynı fiilden dolayı verilmiş bir hükmün veya açılmış bir davanın bulunmamasıdır. Kanunlarda açıkça yazılı olmadan da uygulanan bir hukuk normu olarak doktrinde de kabul olunan ve muhakeme hukukunun ana ilkelerinden olan "Non bis in idem" ilkesi 1412 sayılı CMUK"nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasında; "Aynı konuda, aynı sanık için evvelce verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava var ise davanın reddine karar verilir", 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın "Duruşmanın sona ermesi ve hüküm" başlıklı 223. maddesinin yedinci fıkrasında ise; "Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir" şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, aynı fiil nedeniyle, aynı sanık hakkında önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa, sonradan açılmış olan davanın reddine karar verilecektir.
Somut olayda sanığın Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/49 esas sayılı dosyasında sanık olarak yargılandığı, bu dosyanın 22.08.2016 tarihli duruşmasında sanık hakkında terör örgütü üyeliğinden hüküm kurulduğu, ancak 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçu nedeniyle sanık hakkındaki dosyanın tefrik edildiği, yine söz konusu dosyanın gerekçeli kararında herhangi bir maddi hatanın düzeltilmesi şerhi olmadan sanığın başlık kısmında ve terör örgütü üyeliğinden ceza aldığı (I-A-1-) sırasından isminin çıkartıldığı fakat buna rağmen gerekçeli kararın bazı bölümlerinde yukarıda anlatıldığı şekilde sanık isminin yer almaya devam ettiği, Sanık hakkında sadece 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan tefrik kararı verilmişken mahkemece sanki terör örgütü üyeliği ve yağma suçlarından da tefrik kararı varmış gibi 2016/644 sayılı dosya üzerinden terör örgütü üyeliği suçundan sanığın tekrar yargılamasının yapıldığı ve yukarıda bahsedildiği şekilde "Non bis in idem" kuralına aykırı olacak şekilde aynı eylem nedeniyle ikinci kez yargılanıp iki farklı ceza aldığı anlaşılmakla, sanık hakkında her iki dosyanın da birleştirilerek eylemine uyacak şekilde yargılama yapılarak bir sonuca varılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.