16. Hukuk Dairesi 2015/21343 E. , 2018/3022 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi süresinde duruşmalı olarak istenmiştir. Yargıtay duruşması için gerekli tebligat giderlerinin ödenmemesi nedeniyle duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle, "önceki bozma ilamının gereklerinin eksiksiz şekilde yerine getirilmesi, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgeye ilişkin iskan haritaları ve tapuları ile tapuların dayanağını oluşturan kayıtların dosyasına konularak yöntemince mahalline uygulanması, doğuda gösterilen Pirayurt tarlasının temlik olunup olunmadığının araştırılması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın tespit gibi davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ve asli müdahiller vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı ve asli müdahil tarafın dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığının ispatlanamadığı ve çekişmeli taşınmazın I.derecede arkeolojik sit alanı içerisinde kalması nedeniyle zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve dayanılan tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığının ispatlanamamasına göre davacı ve asli müdahiller vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, karar tarihinden sonra dosya arasına gelen Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 27.10.2014 tarihli cevabi yazısında, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgenin 29.04.2011 tarih ve 7078 sayılı kararıyla tescilli I. ve III. derecede doğal sit alanı içerisinde kaldığı belirtilerek yazı ekinde buna ilişkin kurul kararı ve pafta örneği sunulmuştur. Arkeolog bilirkişi tarafından dosyaya sunulan bilirkişi raporunda ise, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgenin Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu’nun 03.07.1987 tarih ve 3492 sayılı kararıyla tescilli 1 .derecede arkeolojik sit alanı olduğu ve sit paftasının yapılan aplikasyonu neticesinde çekişmeli taşınmazın 1. derece arkeolojik sit alanında kaldığı belirtilmiştir. Şu halde dava konusu taşınmazın doğal sit alanında mı yoksa arkeolojik sit alanında mı kaldığı hususunda tereddüt hasıl olmaktadır. Bir taşınmazın olağanüstü zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla kazanılabilmesi için zilyetlik koşullarının yanı sıra, taşınmazın niteliği itibariyle de kazanıma elverişli olması gerekir. 2863 sayılı Kanun"un 11. maddesinin ilk metninde derece ayrımı yapılmaksızın sit alanlarının koşulları oluştuğu takdirde kazanılması mümkün bulunmakta idi. 27.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5226 sayılı Kanun"un 5. maddesiyle 2863 sayılı Kanun"un 11. fıkrasında yer alan koruma alanları ibaresinden sonra gelmek üzere “sit alanları” sözcüğü eklenmiş ve bu tarihten itibaren sit alanlarının da kazanılması yasaklanmıştır. Ancak 30.05.2007 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 22.05.2007 tarihli 5663 sayılı Kanunla 11.maddenin 2. cümlesi değiştirilmiş, "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile 1. ve 2. derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazlar zilyetlik yoluyla iktisap edilemez" hükmüne yer verilmiştir. 11. maddenin değişik son şekline göre Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile 1. ve 2. derece arkeolojik sit alanlarının iktisabı mümkün değildir. Ancak, doğal sit alanı olarak tescilli taşınmazlar ile 3. derece arkeolojik sit alanında kalan taşınmazların yasal koşulların oluşması halinde zilyetlik yoluyla kazanılmaları mümkündür. Somut olayda, çekişmeli taşınmazın hangi sit alanında kaldığı konusunda oluşan tereddüt giderilmeden ve dosyaya sunulan doğal sit haritası yöntemince mahalline uygulanmadan karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, arkeolojik sit alanını gösteren belge ve haritaların mahkeme kanalıyla onaylı suretleri temin edilmeden bilirkişi raporu ekindeki fotokopi belgeler üzerinden karar verilmesi de isabetsizdir. Öte yandan, dosya arasına sunulan ziraat bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmaz üzerinde yaklaşık 105 adet zeytin ağacı bulunduğu ve bu zeytin ağaçlarının delicelerin aşılanması suretiyle elde edildiği belirtilmesine karşın, bu ağaçların aşı yaşları ile yaşlarına göre dağılımları raporda belirtilmediği gibi, aşı yaşlarına göre de imar - ihya ve zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususları irdelenerek raporda tartışılmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, ... paftasının onaylı örneği eklenmek suretiyle Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu ile Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan dava konusu taşınmazın hangi derece ve nitelikteki sit alanı kapsamında kaldığını gösteren tüm karar, harita ve belgelerin onaylı suretleri getirtilerek dosyasına konulmalı, daha sonra mahallinde yerel bilirkişiler, tespit bilirkişilerinin tümü ve taraf tanıkları ile alanında uzman fen, ziraat ve arkeolog bilirkişilerin katılımıyla keşif yapılmalı, yapılacak keşifte öncelikle Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu ile Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan gelen harita ve belgeler yöntemince zemine uygulanarak, çekişmeli taşınmazın 1., 2. ve 3. derece doğal ya da arkeolojik sit alanları kapsamında kalıp kalmadığı kesin olarak saptanmalı, ... paftası ile doğal ve arkeolojik sit paftaları ayrı ayrı çakıştırılarak, çekişmeli taşınmazın konumu bu haritalar üzerinde gösterilmeli, ziraat mühendisi bilirkişiden çekişmeli taşınmazın niteliği, toprak yapısı, taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların cinsi, sayısı, kapalılık oranı, taşınmaz üzerindeki dağılımları ile aşı yaşlarını gösteren bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmalı, yerel ve tespit bilirkişileri ile taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, fen bilirkişisine çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösteren keşfi takibe imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazın yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilerek Mahkeme hakimince onaylandıktan sonra dosyasına konulmalı, yapılacak değerlendirmede 2863 sayılı Kanun"un 11.maddesi uyarınca, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile 1. ve 2. derece arkeolojik sit alanlarının iktisabının mümkün olmadığı gözönünde bulundurulmalı, çekişmeli taşınmazın bu kapsamda kalmadığının belirlenmesi halinde ise ... tespit tarihi itibariyle davacı ve asli müdahiller lehine imar-ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ve asli müdahiller vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 07.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.